30 Temmuz 2015 Perşembe

Hamileliğimin 32. Haftası ve Çalışamaz/Çalışabilir Raporu Alımı


Hamileliğimin 32. haftası, en başından beri heyecanla ve umutla beklediğim bir dönemdi. Geçmiş hamilelik yazılarımı takip ettiyseniz, ilk haftalardan itibaren pek de güllük gülistanlık olmayan bir hamilelik geçirdim. Doktorlarım ise "32. Haftayı geçince biz doktorlar için rahat dönem başlıyor", "Hele 32'yi geçelim, sonrası kolay" gibi cümleler kurdular hep. İşte tam da bu nedenle 32.hafta bizim için dönüm noktası oldu. Endişeleri fazlaca kenara bırakabileceğimiz, bebeğimiz erken doğsa bile inşallah sağlıkla yaşayabileceği bir dönem...

Ayrıca 32.haftanın her çalışan anne adayı gibi benim için de "Artık dinlenebilirimmm!" heyecanıyla dolu bir anlamı var. Hem bebeğin riskli gelişim dönemini tamamladı, hem de benim dinlenmem için resmi izin çıktı, daha hayırlı bir hafta olabilir mi :))

Hamileliğimi ilk öğrendiğimiz günden itibaren takibimizi yapan doktorumuz malesef ki SGK anlaşmalı bir kurumda çalışmıyor. Bu nedenle 32.haftada alınan "Çalışabilir" ya da "Çalışmaz" raporumu farklı bir yerden almam gerekiyordu. Doktorumuz SGK anlaşmalı bir hastane önerdi ve oradan "çalışamaz" raporumu aldım.

Peki hamilelikte "Çalışabilir" ya da "Çalışamaz" raporu nasıl, nereden ve ne zaman alınır?

Raporu almadan önce internette çok araştırdığımda her kafadan farklı bir ses çıktığını gördüm, hatta benim de kafam karıştı. İşin aslı ise çok basitmiş, şöyle ki:

Hamilelikte 32.haftada "çalışabilir" raporu almak: SGK anlaşmalı özel ya da devlet hastanesine son regl tarihinize göre tam 32+0'da gidiyorsunuz (Yani 32.hafta dediğimize bakmayın, aslında 33.haftanızın ilk günü oluyor). Randevunuzu ilgili doktordan alıyorsunuz, doktora son regl tarihinizi söylüyorsunuz, ultrason kontrolünüz yapılıyor ve eğer ki bir sağlık probleminiz yok ise doktorunuz isteğiniz doğrultusunda size çalışabilir raporunuzu veriyor. Ancak bu rapor resmi olarak 37+0'a kadar geçerli. Çünkü resmi olarak 37+0'dan itibaren çalışmanız yasak, doğum iznine ayrılmanız gerekiyor. Çalışabilir raporunuzu aldıktan sonra baktınız ki 37+0'a kadar çalışacak gücünüz yok, o zaman istediğinizde yeniden doktora gidip raporunuzu değiştirebiliyorsunuz ve çalışamazz raporuna geçiş yapabiliyorsunuz.

Hamilelikte 32. Haftada "çalışamaz" raporu almak: Yine SGK anlaşmalı özel ya da devlet hastanesine son regl tarihinize göre tam 32+0'da gidiyorsunuz. Doktora çalışamaz raporu alacağınızı söylüyorsunuz ve gerekli ultrason ve son regl tarihi kontrolünüze göre doktorunuz size çalışamaz raporunuzu veriyor. Doktor kontrolünüzle beraber aldığınız bu rapor sayesinde artık resmi olarak doğum iznine ayrılmış oluyorsunuz ve o günden itibaren işe gitmiyorsunuz.

Ben de çalışamaz raporumu almak için doktor randevumu sabah 10.00'da aldım, hemen SGK sistemine işlediler ve o gün işe gitmek zorunda kalmadım. Ayrıca bu konuda da ufak bir not düşmek isterim ki internette gezinirken pek çok sitede hala eski sistem raporun anlatıldığını gördüm. Eskiden doktordan fiziksek olarak kağıt rapor alıyormuşsunuz ve bir kopyasını o gün işyerinize teslim etmeniz gerekiyormuş. Ancak yeni sistemde hastane size bir kağıt vermiyor, direkt olarak SGK sistemine işliyor ve işyeriniz de ayrı sisteme giriş yaparak açılan raporu görüntüleyebiliyor. Ben ekstra olarak doktordan çıktıktan sonra işyerimi aradım, sisteme girerek raporu kontrol etmelerini, gereken işlemi yapmalarını ve bir sorun var ise beni aramalarını rica ettim.

Bu raporun ardından özgürlüğümü ilan ettim ve hem kendime, hem de bebeğimize konsantre olarak dinlenmeye çekildim ♥ Mutluyum, çok...

21 Temmuz 2015 Salı

Hamileliğimin 27-31. Haftaları


Bu defaki haftalık hamilelik yazım bir aylık dönemi içeriyor. Bunun en büyük sebebi olarak 32.haftamda işyerimden izine ayrılmadan önce işlerimin aşırı yoğun olması gösterilebilir ki malesef değil yazı yazacak, dinlenecek vakit bile bulamadım. Ancak karnınızın büyümesinden öte pek de farklı belirtiler yaşamadığınız bir dönem olması da yoksayılamaz...

28. Haftamda aylık rutin doktor kontrollerimize gittik. Her zamanki gibi detaylı bir ultrason kontrolü gerçekleşti. Bu haftalardan itibaren bilhassa düzenli olarak bebeğin suyunun kontrol edileceğini belirtti. 32.Haftadan sonra ise aylık değil, iki haftada bir kontrollere geçecekmişiz. 

Ultrason kontrolümüzde bebeğimizin suyuna bakıldı, çok şükür ki sağlıklı miktardaymış. Ayrıca göbek bağındaki kan akışı (bebeğin düzenli beslenip beslenmediğinin kontrolü), kilosu, genel gelişimi gibi tüm detaylar incelendi. Şükür ki tüm değerler normal çıktı her zamanki gibi. Hatta detaylı gelişim ölçümleri her hafta olduğu gibi bu hafta da farklı kalemlerde en azından 1'er hafta önde çıktı, daha ne isteyelim şu hayatta!

Doktorumuz ise riskli haftaların artık sonuna geldiğimizi, azıcık daha dişimizi sıkar ve 32.haftayı sağlıkla görürsek inşallah bir problem yaşamayacağımızı söyledi. Hatta ultrason kontrolümüze girmeden evvel "Bu hafta 1 kiloyu geçmişizdir. 30. haftada yaklaşık 1.5 kilo ve 32.haftada ise yaklaşık 2 kiloyu göreceğiz. Bu devirde 1 kiloyu geçen bir bebek çok rahatlıkla yaşarken, 2 kiloyu geçtikten sonra bizim için bir tehlike kalmıyor" diye de açıkladı. Ki doktorumuzun ne kadar haklı olduğunu ultrasonumuzun ilk anında da gördük ki oğlumuz 1.2 kg çıktı, her şey yolundaydı...

Artık doğumun her geçen hafta daha da yaklaştığı ve "gerçek" bir h al aldığı gerçeği yüzümüze yüzümüze vurmaya başladı. Eşim de ben de heyecandan delireceğiz. Her konumuz, her konuşmamız, her dışarıya çıkışımız, her düşüncemiz oğlumuzla ilgili... Son haftalarda nasıl bir kafayı yemişlik düzeyine ulaşacağımızı çok merak ediyorum :)

Oğlumuzun odası bu haftalar itibariyle artık hazılandı. Odanın sadece temizliği, kıyafetlerinin yıkanıp yerleşmesi, aksesuarları kaldı... Onları da artık izine ayrıldığımda ufak ufak yapacağız ve sizlerle de tüm detaylarını elimden geldiği kadar paylaşmaya çalışacağım.

Heyecanlıyız, hem de çok... Zamanında ve sağlıkla seni bekliyoruz...

Not: Artık sizlerle haftalık yazılarımda ultrason görüntülerimizi paylaşmıyorum. Çünkü bizler de ultrasonda hiçbir şey anlamıyoruz :) Eskiden ekranda tam bebek görürken, artık parça parça ve doktorumuz haricinde tüm dünya için anlamsız görüntüler oluyor ekranda :)

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Hamile Giyimi - Ayakkabı Seçimi ve Ayak Sağlığı


Hamileliğimiz sırasında karnımızda büyüyen bebeğimizi, bebeğe değil de kendimize aldığımız azıcık minnacık kiloları (hep dondurma ve çikolatalı goftetler yüzünden), vücudumuzda biriktirdiğimiz suları, şişen dokularımızı, üç beden büyüyen göğüslerimizin ağırlığını taşıyan zavallı ayacıklarımız...

Ayaklarımızın sağlığı hamilelikte daha da önemli sanırım. İlk şişen, ödemin dibine vuran, ağrıyan yerimiz... Bu nedenle güzel ayacıklarımızı doğru ayakkabı, terlik seçimiyle biraz da biz desteklemeliyiz.

Benim şahsi fikrimde topuklu ayakkabı, ayağımızı sıkıştıran sert kalıplı ayakkabılar, herhangi bir ortopedik problemi olan ayakkabılar giymemeliyiz. Ofis hayatımızda rahat ve yumuşak babetler, haftasonları spor ayakkabılar, yazın genişleme tokası bulunan terlikler tercih edebiliriz. 

Hamilelik sürecimizde zaten zorlanan ayaklarımızın işini bir de biz zorlaştırmayalım, mutlu edelim onları :)

Ayaklarımızın ödem yaptığı son aylarda ya da yaz sıcaklarında ise eve geldiğimizde serin bir tuzlu suda ayaklarımızı biraz tutmak, rahatsızlık hissimizi azaltacaktır. Aynı şekilde elimizden geldiği kadar yükseğe uzatmak, ofiste çalışırken altına yükseklik koymak, mümkün olduğunca iki tur da olsa yürümek bu ağrıları azaltabilir. Tabiki güzel, serin, tuzlu bir ayak banyosunun ardından hafif hafif ayak masajı yapan eş ise cennetliktir, benden söylemesi. Cennet anaların ayaklarının altında... Bu ayak masajından bahsediyor bence büyüklerimiz :)

Not: Bilhassa 8. ve 9. ayda ayak tırnaklarınızı kendi kendinize kesemediğinizi, ojenizi-bakımınızı yapamadığınızı da hatırlatmak isterim. Ayaklarınıza doğru eğilmeye her kalktığınızda, özenle karnınızda büyüttüğünüz bebeğiniz ağızınızdan çıkacak gibi oluyor :) Bu durumda profesyonel pedikür yardımı almanız şart (temiz ve mikrop kapmayacağınız bir yer olduğundan emin olunuz).

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Hamile Giyimi - Günlük/Haftasonu Kıyafetleri


Hamile giyimi parçalarında en zorlamayan kalem, günlük/haftasonu giyimi oldu benim için. Adı üzerinde günlük, rahat, ohhh misss gibi :)

Bu alan için de alışveriş yapmak zorunda kaldım, o ayrı konu... Bu alışverişim çok geniş çaplı olmadı diyebiliriz. Evde giymek için iki tane siyah renk hamile taytı aldım öncelikle. Evde dediğime bakmayın, "Bacaklarım pek güzel şekerim benim" derseniz kesinlikle sokak kıyafeti olabilir sizin için. Ancak ben kendine tayt yakıştırmayanlardanım, sadece evde giydim. Ev derken, baya baya yeri gelince piyama bile oldu o benim için :) Ayrıca evde ve pijama niyetine giymelik bir tane siyah hamile eşofmanı, bir tane de sokakta giymek için siyah hamile eşofmanı aldım. Ancak sokakta giymek için aldığım eşofman yanlışlıkla kendini kurutma makinesinde bulunca malesef ki popocuğuma sığmaz oldu, sizlere ömür :) Sonunda bir eşofman, iki taytı her yerde giyer oldum, özet budur :)

Ev ve haftasonu üstlerimi ise "A" kesim penye tshirtler, eşimin tshirtleri, eşofman üstleri, rahat penye blüzler olarak yelpazelendirdim. Haftasonu giyimi benim için hiç problem olmadı açıkçası. Hele ayağıma da bir spor ayakkabı çekince ohh çok rahat ettim.

Kot mevzusunu ise iki tane hamile kotu alarak çözdüm. Birini biraz daha kalın kumaşlı (kış sonu, bahar kullanımı için), diğerini ise incecik ve esnek mi esnek kumaşlı tayt niyetine (bahar sonu, yaz kullanımı için) seçtim. 

Penye üstlerimin üzerine haftaiçi giydiğim ince penye hırkalarım ve fularlarımla asortik hareketler yapmaktan ise geri kalmadım tabi.

30. Haftadan ve ısınan havalardan sonra kendime bir kaç tane uzun elbiseler aldım. Artık doğum iznimde hergün tiril tiril onları giyeceğim.

Rahatlık, rahatlık, rahatlık işte bütün mesele bu... Bir de pamuklu kumaşlar... Hamilelik böyle bir şey ki...





2 Temmuz 2015 Perşembe

DEĞERLİ EŞYALARINIZ ELİNİZİN ALTINDA, EL BAGAJINIZDA OLSUN

Kredi kartınızı, pasaport, ehliyet ve araç ruhsatı gibi her an ihtiyacınız olabilecek belgelerinizi; nakit paranız, değerli takılarınızı; uçuş sırasında ya da uçuşunuzun hemen ardından ihtiyacınız olabilecek ilaçlarınızı; bilgisayarınız ve cep telefonunuzu; sözleşmeler, tapu, diploma gibi önemli evrak ve belgelerinizi el bagajınızda taşıyın, aklınızı onlarda bırakmayın.

Bir boomads advertorial içeriğidir.