24 Eylül 2017 Pazar

Tuvalet Eğitimini 24.Ayda Nasıl Tamamladık?



Eveettt geldik mi her anne babanın çocuk sahibi olduktan sonraki en gururlu anlarından birine: bezsiz çocuk! Evet, Can oğlumuz çok şükür ki 24 aylık hayatında, gündüzleri artık bez kullanmıyor! Yaşasınnnn! 

Oğlumuzda yaşadığımız bez bırakma sürecini hem bizim hafızalarımıza anılamak adına, hem de Google üzerinden arayıp tarayıp bu sayfalara düşenlere örnek olabilmesi için kısaca buraya not alacağım.

Sürecimiz çok sancılı olmadı açıkçası, hatta emzik bırakma sürecimizdeki gibi sorunsuzca geçti bile diyebiliriz. 

Can 23 aylık olduğunda bezine çiş ve kaka yaptığında söylüyor, çiş ve kakanın ne olduğunu biliyor, anne baba gibi tuvalet yapmanın ne olduğundan haberdar ve en önemlisi bezli olmaktan nefret eder durumdaydı. Bez değiştirmek bir ölümdü, binbir yalvarmayla evde kovalamayla ağlamayla başarabiliyorduk. Ağlayan ve huysuzlanan çocuk ise hem anne baba, hem de çocuk için çok zor... İşte bu dönemde başladık ilk bez çıkartma deneyimize. Evdeyken bezini çıkarttık, lazımlık tuvaletini salonun ortasına koyduk, bizim büyük tuvalete de çocuk aparatı taktık, eğlenceli külotlar aldık, hazırdık... İşte o ilk başlangıç çok zor... Evin her yeri çiş oldu, kaka oldu, üstlerine bastık, çamaşır suları, duş duş duş... Tabiki hiçbirinde asla ama asla kızmadık, üzmedik. Her seferinde gülümseyerek sildik, buraya değil tuvalete şuraya yapması gerektiğini gösterdik ve anlattık. Bu ilk gün böyle geçti ve 2. gün eğitimdeki en büyük hatayı yaptım; evde bezsiz gezdirip sokağa çıkarken bezini taktım. Malum biz gezenti bir ana oğuluz, günde 2 defa 2-3 saatlik periodlarda sokaktayız... Ne oldu, çocuğun aklı karıştı! Sokakta ohh beze yap, evde bez yok ohhh yere yap... Anlayamadı, haklıydı... Ayrıca tuvalet eğitimi konusunda okuduklarımdan biraz fazla etkilendim sanırım. Çocuğu zorlamama, tamamen çocuk liderliğinde ilerleme konusu... Evet çocuk ilk başta tuvalete oturmakta zorlanabiliyor ve evet tabiki zorlamayacağız. Çok yeni, bilmediği ve korkutucu gelen bir şey onun için. Bu ilk denemede her tuvalete oturmak istemediğinde "Peki çocuğum" diyip kaldırdım tuvaletten. Ama çocuğu üzmeden, yormadan oturtmaya çalışmak, zıtlaşmasına biraz direnmek lazımmış... 10 Gün böyle denedikten sonra hala hatamı anlayamamıştım ve Can'ın hazır olmadığını düşünüp, suçu yavrukuşa atıp, beze geri döndüm. 

2 Yaş doğum gününün ardından yine bez krizleri yaşıyorduk ki bu defa sorunun Can'da değil, benim net olmamamdan kaynaklandığını anladım. Baştan başladık...

Artık bez yoktu, uyanık olunan hiçbir zaman bez olmayacaktı. Sadece öğle ve gece uykularında bağlayacaktım. Sokakta, parkta, gezmede yok... Rutinimize hemen bir ilave yaptık ve bir portatif lazımlık tuvalet aldık. Biz My Carry Potty'yi tercih ettik ama piyasada pek çok alternatif var. Maksat her an yanında tuvaletle gezebilmek... İlk 4 gün park dahil hiçbir yere çıkmadık, sadece tuvalet ve biz vardık! Tam bir aşk hikayesi! 4 Günün sonunda öyle böyle çişini tuvalete kadar tutabilir ve söyler hale gelmiştik. Ancak Can kakasını yapmaktan korkuyordu. Kakasını tuvalete yaparken ağlayıp kalkmak istedi hep. Elini tuttum, oturması gerektiğini söyledim ve sonunda yapmaya başladı ama bu defa da tutması başarısızdı... 5. Günde sokağa çıkmaya başladık; sadece parka ve aile üyelerimizin evlerine tabi... Parkta portatif lazımlık tuvaleti kullandık, çişini yaptı, sorun yaşamadık ama gün geldi kakasını tutamadı paçalarından düştüğü bile oldu. Sabır... Hem anne, hem de çocuk sabır göstermek zorunda, aşılıyor hemen... Bugün 24 Eylül 2017, tam 2 hafta oldu ve Can artık uyanık olduğu hiçbir anda bez kullanmıyor, hem çişin hem de kakasını tutabiliyor, tuvalete yapıyor, bitti! Bu 2 haftadır park, market ve aile bireylerinin evleri hariç çıkmadık. Yani bu hafta itibariyle asıl sınavımızı alışveriş merkezleri, 2-3 saatten uzun süren gezmeler, okul gibi aktivitelerde vereceğiz. Bence başardık! 

Gece ve öğle uykusu bezi konusu ise tartışmaya açık sanırım. Bazı uzmanlar gündüz beziyle aynı anda kesilmeli derken, bazı uzmanlar tamamen kuru bezle uyanana kadar beklenmeli deniyor. Can şuan öğle uykularının yüzde 90'ından kuru bezle uyanıyor, gece uykularının ise yüzde 60'ından kuru bezle uyanıyor. Yani bence hazır değil ki acelesi de yok zaten, çocuk zaten bezi gayet erken bıraktı, zorlamaya hiç gerek yok...

Bu süreçte en büyük yardımcımız olan sticker etiketleri de söylemeden geçemeyeceğim. Her tuvalete denk getirilen başarılı çiş ve kakadan sonra 1 adet sticker etiket verdim. Bunu bir merasim ve beklenen ödül haline getirdim, ikinciyi istediğinde asla vermedim ve kıymetini kaybettirmedim. Alkışlar, heyecanlı bağırışmalar, kutlamalar ve ödül etiketi ile destekledik!

Bu kadar uzuuun lafın kısası, evet çocuğun hazır olması gerekiyor. Ama annenin de hazır, ne istediğine kesin karar vermiş, biraz pislenmeyi ve biraz zorlanmayı göze almış, esnemeden bükülmeden devam etmesi gerekiyor. Benim gördüğüm en büyük problem, günümüz çocuklarına biraz fazla kuvvet veriliyor. Aman zorlama, aman mız dedi oturmasın, aman ağladı hazır değil... Değişikliğe karşı çıkmak ve kendini korumak tabiki çocuğun içgüdüsü, mızlanacak... Biraz patron olmak ve ipleri ele almak ise her zamanaki gibi anne babanın görevi.

Ben tabiki ne bir psikolog, ne bir uzmanım; sadece bu tecrübeyi yaşamış bir anneyim. Yani beni çok ciddiye almayın, her zaman çocuk doktorunuza ve psikoloğunuza danışın! Ayrıca unutulmamalı ki her cocuk, her düzen ve aile yapısı farklı; sizin için en uygun yöntem ve zamanı siz bilirsiniz.

Bezli çocuklu annelere darısı başınıza diyorum ve güç kuvvet diliyorum; tünelin sonunda ışık var 2 hafta sabır!