22 Aralık 2015 Salı

Yeni Yıl İçin Alınabilecek En Güzel Hediye



Şimdi yazının başlığına bakıp hemen uçak, araba, sonsuz para diyeceğimi düşünüyorsunuz biliyorum ama bu sefer başka bir hediyeden bahsedeceğim. Yılbaşı yaklaşırken evde aile üyeleri tarafından gizli gizli işler çevrilmeye başlar. Herkes kendi hediyesini en güvenli yere saklamaya çalışır aynı zamanda diğerlerinin hediyelerini bulmaya çalışır. Bu yıl evde yılbaşı için hediyemi biraz erken buldum. Gardırobun en arkasında hışırdayan bir torba içerisinde hediye saklanırsa olmaz.
Neyse ben şu hediye kısmına geçeyim. Daha gelmeyen yılbaşının hediyesi: Oral-B şarjlı diş fırçası. Denemeye çekiniyordum ama hediye gelince keşke daha önce alsaymışım dedim kendi kendime.
Oral-B, profesyonel diş temizleme aletlerinden esinlenerek tasarlamış bu şarjlı diş fırçaları ile mükemmel bir temizlik deneyimi sunuyor. Diş plaklarını temizlemekte manuel fırçalardan çok daha etkili bir sonuç veriyor, ilk kullanımdan sonra bile daha önce sanki hiç bu kadar iyi dişlerimi fırçalamamışım gibi hissettim. Üç boyutlu oynar başlık sayesindeyse normal bir fırçanın yapamayacağı kadar hareket edip, normalde ihmal ettiğimiz ulaşamadığımız yerlere bile ulaşıyor. Fırça başlıkları dişleri tamamen sararak birçok noktaya temas ediyor ve muhteşem sonuçlar almamı sağlıyor.
Ağız bakımına çok önem veren birisi olarak bu benim için en iyi yılbaşı hediyesi oldu. Siz de yeni yılda sevdiklerinize Oral-B şarjlı diş fırçası hediye ederek onları mutlu edebilirsiniz.
Ürünleri incelemek ve yılbaşı indiriminden yararlanmak için tıklayınızBu arada, Burcu Esmersoy'lu videosunu da paylaşmadan duramadım :)

Bir boomads advertorial içeriğidir.

15 Aralık 2015 Salı

Bebeğimizin İlk Gelişim Kartları: Q Bebek İlk Kartlarım



Bebek ve çocuk gelişiminde/eğitiminde çok popüler bir konu: kartlar. Pek çok farklı markanın, çok farklı ay/yaş gruplarına uygun kart setleri çıktı. Biz de her yeni anne baba gibi bebeğimizin beyin ve fiziksel gelişimi için araştırmalara, çalışmalara ilk günden başladık. Kart sistemi eğitimler genellikle 6 aydan sonrası için hazırlanmış olduğu için pek alternatif bulamadık.




Bir gün Ebebek mağazası gezimizde Q Bebek İlk Kartlarım setleri ile karşılaştık. İki farklı setten oluşan kartlar 0-6 ve 6+ ay için hazırlanmış. Hemen aldık ve hiç pişman olmadık. Can oğlumuzun ilk ayından itibaren 0-6 Ay için hazırlanmış kartlara başladık. Ancak önerilen kullanım yönteminden farklı şekilde kullandık. Üst aylar için önerildiği şekilde, kartları tek tek oğlumuza göstererek ve hakkında konuşarak kullanıyoruz.




Peki Q Bebek İlk Kartlarım setleri, Can oğlumuzun ilgisini çekti mi? Kesinlikle! İlk günden itibaren, siyah beyaz renklerle hazırlanmış kartlar çok ilgisini çekti! Tüm kartları tek tek gösterdiğimde inceledi, izledi, takip etti, anlattıklarımı dinledi. Haaftalar ilerledikçe tebessüm etmeye, gösterdiğim kartlarla ilgili anlattıklarıma farklı tepkiler vermeye başladı.

Can oğlumuzun 2.5 ayından itibaren ise 6 ay ve üzeri için hazırlanmış seti de kullanmaya başladık. Günlük olarak anlatıp, gösterip, çalışmaya devam ediyoruz. Uzun vadede bu çalışmaların çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Şuan bile her geçen gün kartlara adaha dikkatli bakıyor ve daha uzun/iyi takip edebiliyor. 




Bu siyah beyaz ilk kartların yanında ilerleyen aylar için tabiki de farklı, renkli hafıza ve gelişim kart setleri alacağız ama ilk aylardan itibaren böyle başarılı kart seti olarak başka bir şey tavsiye etmiyorum. Ayrıca piyasadaki çeşitli siyah-beyaz başlangıç kart setlerine göre fiyatları çok daha uygun.

Tavsiyemizdir!







10 Aralık 2015 Perşembe

Bomonti’de yepyeni bir yaşama çok az kaldı… Bu çok özel yatırım fırsatını kaçırmayın!

155 apart daireli The House Residence ve 51 odalı The House Hotel, 2016 yaz döneminde Bomonti’de kapılarını açmaya hazırlanıyor. 
Yenigün İnşaat yatırımı, The House Collection markası ve FYP’nin dizayn, marka ve konsept planlaması ile Bomonti’de hayat bulan The House Residence’da ince işler hızlı bir şekilde devam ediyor. Özel dizayn tasarımları ile hazırlanan örnek daireler, bugünden The House Residence tasarım anlayışını ve Bomonti’deki yaşamı keşfetmeniz için sizi bekliyor…
Modern yaşam, sanat ve dizayn ile zenginleşen The House Residence’ta yaşam stüdyo, 1+1 ve 2+1 dairelerde çok özel ödeme planları ile yatırım fiyatı 230 Bin Dolar’dan başlayan fiyatlarla sunuluyor. Dairelerin yatırım planlama ve uzun/kısa dönem kiralama hizmetlerini ise daha ilk günden FYP sizin için yapıyor… 
Dinamik, sosyalleşmeye açık ve konforlu bir yaşamın kodlarıyla şekillenen The House Residence Bomonti’de, 1+0’dan 2+1 ve penthouse’lara kadar 44 m2 ile 199 m2 arasında değişen, özel tasarıma sahip 155 adet apart daire seçenekleri sunuluyor. Yaşama renk katan detaylar ise projenin lounge, dining room, spor kulübü, club ofisi, kafeleri, peyzaj alanları ve teras gibi alanlarında odaklanmış durumda. Yaşamı ortak alanlara taşıyan The House Residence, servis zenginliğini ve kalitesini aynı binada bulunan 51 odalı The House Hotel’den alacak.
The House Residence’da dairenin yatırım planlaması daha ilk günden senin adına yapılıyor, detaylar seni yormuyor. Bütün dairelerin kısa, uzun dönem kiralama hizmetleri The House Residence yönetimi ve FYP tarafından, uluslararası zincirlerin işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. The House Residence, her detayı özenle planlamaya dayanan modern tasarım anlayışını evinize de taşıyor. Dilerseniz tüm yaşam alanlarınızı sizin seçimlerinizle güzelleştiriyor. Taşınmaya hazır, zevkle döşenmiş, titizlikle hazırlanmış bir otele gelir gibi bavulunuzu alın, gelin ve yaşamaya başlayın.
Bomonti’ye tasarım dokununca
Piramit Mimarlık Turgut Toydemir tarafından projelendirilen The House Residence’ın yaşam konsepti ve iç mimari planlaması FYP Proje Geliştirme’den Tony Phillipson’ın İngiliz Conran  + Partners ile gerçekleştirdiği özel işbirliğiyle hayat buldu. Peyzaj ve cevre düzenlemesinde ise Hyland Edgar Driver imzası var. Geleneksel ve modern endüstriyel alanların yansımaları, modern mimari ve yaşam tarzı kodlarını harmanlayan tasarım New York Soho, Londra Covent Garden ve Paris L’es Halles gibi örneklerle de organik bağa sahip. Ortaya çıkan sonuç ise, ana yaklaşım olarak modern mimari, life style konsept ile geleneksel ve modern endüstriyel tasarımı birleştiren yepyeni bir konsept.
7/24 hayat, hizmet, mutluluk
The House Residence Bomonti, The House Hotel, The Residence Lounge, The Dining Room, The Cafe, The Club Fitness, The Club Office, The Garden Terrace ve The Services gibi mekan ve hizmetleri aynı binada, aynı çatı altında bir araya getiriyor. The House Residence’da kişiye özel servisler, Bomonti’nin ilk dizayn oteli The House Hotel işletmesi ile sunuluyor. The Services olarak tanımlanan sınırsız hizmetler ile, iki farklı noktada 2 farklı resepsiyon ve özel asistan, housekeeeping, vale, teknik servis, güvenlik ve ev sahibi kullanımına hazır laundry alanı, apart daire sahiplerine ev ortamında da otel konforu sunmayı hedefliyor.
Evler sakin, ortak alanlar yaşamla dolu
Konut, hotel, sosyal yaşam alanları, spor kulübü ve service ofis alanı ile bir yaşam merkezi olarak hayata geçen The House Residence, eğlence, yaşam, iş ve spor keyfini birlikte sunuyor. 2016 yazında tüm sosyal alanları ile hayata geçecek olan The House Residence sakinleri The Dining Room’da dilerlerse hazırladıkları yemeklerle dilerlerse özel asistanın yardımıyla davetlerini verebilecekler. Sabah 7:00 – gece 24:00 saatleri arasında kişiye özel hizmet veren The Residence Lounge, size özel bir mekan olarak tasarlandı. The Club Fitness sağlıklı bir yaşam sunarken, giriş terasında yer alan The Cafe’ler de ise Nişantaşı, Galata ve Karaköy’ün gözde mekanlarını sizlerle buluşturacak.
Daha ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

7 Aralık 2015 Pazartesi

Anne ve Bebek Bilgi Sitesi Tıfır Yayında!


Hamilelik ve annelik sürecine bir katkı da bizden olsun diyen üç annenin açmış olduğu Tıfır yayın hayatına başladı. “Anneler ve bebekleri en değerlilerimiz!” sloganıyla yayın hayatına başlayan blog bilgilendirme çalışmalarına hızlı bir giriş yaptı.

Ticari amacı olmayan projede hafta hafta gebelik, gebelik hesaplama, bebekler için lezzetli tarifler, bebeklerde sağlık problemleri ve alınacak önlemler, kız ve erkek bebeklerin gelişimi, çocuk eğitimi, hamilelik belirtileri ve hamilelikte bilinmesi gereken bilgiler gibi ana konular hakkında bilgilendirici makaleler mevcut.

Blog'da hamilelerin en çok karşılaştığı problemler ile bebek sağlığı gibi problemlere soru-cevap köşesinde yer verilmekte. Bu bölümde sorular ziyaretçiler tarafından da sorulabilmekte.

Kısa bir süre sonra blog annelerinin ve uzman doktorların makalelerinin de yayınlanacağı bilgi portalında hedef daha çok anneye ve bebeğe dokunabilmek!

Kendi imkanlarıyla kurulmuş olan ve destek bekleyen proje, büyük bir anne kitlesine ulaşmak için çaba gösteriyor.
Biz de projeye desteklerimizi esirgemiyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Proje sitesine buradan ulaşabilirsiniz.
http://www.tifir.com/

3 Aralık 2015 Perşembe

Ev Temizliğinde Hayat Kurtarıcı Alışkanlıklar


Böyle bir başlık atmak, temizlik ile ilgili yakından ya da uzaktan alakası olan bir yazı yazmak aklımın ucundan bile geçmezdi. Ben temizlik yapmazdım kiii :) Haftada bir gün eşimle beraber evi temizleyip toparlardık, çok sık olmayacak şekilde ise yardımcı abladan kapı, cam, pencere temizliği yardımı alırdım, bu kadar. Artık üç aylık bir bebekle evde olunca her şey değişiyormuş. Gün içerisinde annemin yardımları sayesinde hayatta kalmamız dışında, ben de günlük temizlik/ev toparlama rutinleri geliştirdim kendime. Bu rutinleri/alışkanlıkları edinmek zorundaydım. Çünkü sabah çıkılıp, akşam girilen bir evden, tüm gün yaşanan bir eve geçiş yapınca her yer beş kat daha fazla pisleniyormuş. Bir de akşam işten eve gelince karanlık oluyormuş, ne toz ne de pislik görünmüyormuş! Cahillik, mutlulukmuş :) Hele de evde mini mini bir bebek olunca çamaşırlar öyle çok artıyor ki sepetler bile yetmiyor. Aylar ve yıllar geçtikçe bu çamaşır olayının gittikçe artacağını biliyorum, bunlar sadece alıştırma :)

Uzun lafın kısası, her şey sistem kurmakla başlıyor. Bu sistemde doğru alışkanlıkları edinir ve onlara sadık kalırsanız evinizde pislikten ve dağınıklıktan ölmeme kıvamına gelebiliyorsunuz :)

Önemli Not: Hayatımın hiçbir döneminde ev temizliği ve düzeni konusunda titiz olmadım. Hele temizlik hastası hiç olmadım (Üst komşumuz öyle mesela, her gün yarım gün boyunca ev süpürüyor, allah şifa versin). Eğer bu yazıyı okuyan kişi benden daha temiz ve titiz ise ve benim önerilerimi yetersiz, eksik görüyorsa haklıdır; bu sistem ve alışkanlıklar bizim ailemiz için yeterli gördüklerimizdir.


1- Her Odaya Bir Kirli Çamaşır Sepeti: Bizim evimizde şuan aktif olan iki oda var. Birisi bizim yatak odamız, birisi de Can oğlumuzun odası. İki odada da kirli çamaşır sepetimiz var. Bu sayede Can oğlumuzun odasında üstünü değiştirirken kirlisini yere atıp sonra tek tek toplamak yerine direkt olarak kirli sepetine atıyoruz. Çamaşır yıkanacağı zaman ise bizim odamızdaki ve oğlumuzun odasındaki iki sepet birleştiriliyor, hoop makineye (Evet bizim çamaşırlarımızla bebecik oğlumuzun çamaşırlarını beraber ve aynı deterjanla, aynı programda yıkıyorum. Bu konuda ayrıca yazı yazacağım).


2- Her Akşam Bulaşık Makinesini Çalıştırmak: Bizim bulaşık makinemiz eskiden dolmazdı. Dolsa bile sebebi koca koca tencerelerdi. Her akşam karı koca yediğimiz bir akşam yemeği, içtiğimiz çay kahve bulaşığıyla dolmuyordu tabi. Ancak artık ben de evde olduğum için kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği bulaşıkları derken hoop makine doluyor. Eğer ki makineyi düzenli çalıştırmazsam bu sefer bulaşıklar başlıyor lavaboda dolmaya, oradan hooop tezgahlar derken dağ gibi bulaşık yığılıyor. Bu nedenle eğer ki çok boş değilse, her akşam yatmadan evvel bulaşık makinesini çalıştırıp yatıyoruz. Ayrıca yanlış bilmiyorsam saat 22.00'den sonra elektrik de indirimli oluyor; yani her şekilde çok daha rahat ve ekonomik. Hem bu sayede sabah kalktığınızda temiz bulaşıklı bir makine ile karşılaşıp, hemen bulaşıkları da boşaltırsanız güne boş makine ile devam edebiliyorsunuz.


3- Her Gün Banyo Lavabosunu ve Aynasını Camsil ile Silmek: Bu alışkanlık çok hijyen amaçlı değil ama psikolojik ve görsel etkisi bakımından benim için çok önemli. Bildiğiniz gibi Camsil (ve benzer markaların bu amaçlı temizleyicileri) parlak yüzeyler için bir temizleyicidir. Yani adından bizi yanılttığı gibi sadece camlar için değil. Bu nedenle ben günlük olarak banyo lavabomuzu, aynamızı, lavabo musluğumuzu ve sifonun üzerini bir kağıt havlu yardımıyla camsil ile siliyorum. Bu sayede biriken günlük toz, sabun damlaları, ıslaklıklar, diş macunları vs güzelce bye bye. Dediğim gibi bu yöntem kesinlikle hijyen amaçlı değil, sadecec parlatmak ve daha temiz, düzenli bir görünüm elde etmek için. Bu işlemi yaparken banyodaki havluları, paspası da düzeltiyorum ki pek başarılı bir görüntü elde ediyorum. Hijyen amaçlı banyo temizliğimizi ise gerekli ve uygun gördüğümüz sıklıkta çamaşır suyu ile yapıyoruz.


4- Her Sabah Kalkar Kalkmaz Yatağı Düzeltmek: Bu alışkanlık benim için uzun yıllardır var. Hatta bu konuda ufakcık minicik bir takıntım da olabilir... Yataktan kalkar kalkmaz o yatak düzeltilecek... Yatağı dağınık bırakmak, günün bereketini kaçırıyor, gece ise dağınık bir yatağa girmek ise uykunun kalitesini kaçırıyor gibi bir inancım var... Deliler hangi taraftan gidiyoruz?... Velhasıl, dalga geçmeyi bırakırsak, bu alışkanlık gerçekten de bir numaradır. Yataktan kalkınca hemen pijamaları düzeltmek, yatağı toplamak, varsa yerdeki kirlileri sepetlere atmak, ortalıktaki dağınıkları düzeltmek, perdeleri ve pencereyi açmak (evet, kış kıyamet bile olsa her odanın penceresi en azından 10'ar dakika açılıyor bizim evimizde. Oksjen sen bizim her şeyimizsin!) derken yatak odanız derli toplu ve mis gibi oluyor. İşte size güne düzenli ve bereketli başlamanın yolu.

5- Koltuk ve Evinizdeki Tüm Kumaş Yüzeylerde Yapışkanlı Tüy Toplama Rulosu Kullanmak: Bizim gibi kedili köpekli ev sahipleri beni çok iyi anlayacaklar ki evimizde tüy malesef ki bitmiyor. Bu konuda bir şikayetimiz var mı? Asla yok. Ancak tüylerle yaşamanın yollarını bulmak gerekiyor. Bizim evimizde bilhassa en büyük problemimiz koyu renk kumaşlı koltuklarımız... Pisi ve Çakıl tüm gün koltuklarda tepişiyorlar ve uyuyorlar; koltuklarımız da oldukça çabuk bir şekilde tüyleniyor. Her gün koltukları süpürecek halimiz yok herhalde, delirmeyin lütfen, aklınızdan geçen o düşünceyi puuuff atın! E süpürmezsek de tüy kaplanıyor tüm koltuklar... Biz de becerikli, akıllı annemin sayesinde tüy toplama rulosu sistemine geçtik (annemin evinde de iki minnoş kedisi olunca o da bu konularda tam bir profesyonel). İkea'nın yedekleriyle de ayrıca satılan yapışkanlı tüy toplama rulolarını kullanıyoruz (marketlerde satılan marka rulolarla aynı işi yapıyor, hem de yarı fiyatına). Bütün koltukları sanki kıyafetlerimizdeki tüyleri temizliyormuşcasına hiçbir köşesini atlamadan güzelce cırtlıyoruz. Bu arada not düşeyim, roloların yapışkanları çok hızlı doluyor; bir temizlik seferinde bile neredeyse dörtte bir rulo bitirilmiş oluyor. Taa daaaa! Tüysüz, tertemiz koltuklar! Bizler gibi birden fazla kedili köpekli evlerde ideali bu işi her gün yapmak ama ben biraz üşengeçim, gün aşırı yapıyorum. Haftalık temizlik ve ev süpürmesi sırasında koltukları da güzelce süpürünce missssler gibi oluyor!



6- Mutfak Çöpünü Her Gün Atmak: Biriken çöp, iyi değildir (tecrübe konuşuyor, çalıştığım dönemde çöpü atmayı unuturduk, o çöp kovası tepesine kadar dolardı).Hem çöpü taşıyıp, çöp kovasına kadar götürmek zor oluyor, hem de pis kokabiliyor ya da çöp torbası alt kısmından ağırlığa dayanamayıp patlayabiliyor. Bunun sonucunda ise dibine çöp suyu akmış bir çöp kovasını temizlemek ya da koridordan geçip kapıdan çıkan çöp suyu damlalarını takip etmek gibi bir işiniz oluyor. Biriktirmeyin, atın, mis mis başlayın güne... Atın dediğime bakmayın, canınız eşlerinizin eline tutuşturun sabahları.

7- Ev Temizliğini Haftada Bir Defadan Az ya da Çok Yapmayın: Temizlik önemlidir ama hayat amacımız da değildir... Bu nedenle öyle her gün ev süpürüp silmeler, her gün bir yanalarınızdan ter akıtmalara hiç gerek yok. Haftada bir gün evinizi silip süpürün yeter. Fazlası psikolojik ve fiziksel zarardan başka bir şey değil... Aynı şekilde tam tersini de yapmayın ama. Haftada bir defadan daha uzun ara verirseniz de bu sefer ev gereğinden fazla pislenmeye başlıyor ve temizlik sırasında çok daha fazla yorucu bir hal alıyor. Her şey tadında güzel, iki şekilde de tadını kaçırmamak gerek. Ayrıca evinizde önem vermeniz, hatta mümkünse iyisine yatırım yapmanız gereken ev aleti ise, süpürgedir. Bilhassa kedili, köpekli evlere iyi süpürge şart. Hem hijyen bakımından, hem de süpürgeye harcadığınız vakit bakımından. Elektrik süpürgeniz aynı yerden sizi iki defadan fazla geçirmemeli, aksi halde bu durum evinizi iki defa süpürmüş etkisi yaratır narin bedeninizde.

Temiz kalın ama temizlik hastası olmayın, aman dikkat!