Hamileliğimin ilk haftalarından beri her anne adayının olduğu gibi benim de hayalimdi bebeğimizin odasını hazırlamak, rüyaları gerçeğe dönüştürmek ve minik canımızı elimizden geldiği kadar en iyi şekilde karşılayabilmek...
Geçen hamilelik yazımda da sizlerle paylaştığım gibi 32.haftamda doğum iznime ayrıldım ve planda tüm gücümle, annemin de yardımlarıyla odayı hazırlamak vardı akıllarımızda. Ancak hesaplar çarşıya pek uymadı; izine ayrıldığım hafta başlayan dayanılmaz ağrılarım, her geçen gün ağırlaşan bedenim buna pek müsade etmedi. Allahtan 30.hafta civarında oğlumuzun yatağı, şifonyeri ve gardolabı gelmiş ve kurulmuştu ki son haftalarda bir de o işlerle uğraşmak zorunda kalmadık...
Şimdi adım adım hazırlıklarımızı ve detayları sizlerle paylaşmaya çalışacağım (Hazırlık sürecinde internet sayfalarını, blogları öyle çok arşınladım ki elbet fikir ihtiyacı olan anne adayları bu satırlara denk gelir ve ben de internete olan borcumu ödemiş olurum).
Mobilyalar:
İlk fikir aşamasında oğlumuzun tüm odasının mobilyalarını İkea'dan almak vardı aklımızda. Her haftasonu gittik, beşiklere baktık uzun uzun. Hatta aldık bir tanesini, getirdik eve... Yanlış beşiği almışız, her işte bir hayır varmış, gerisin geriye götürüp iade ettik. Velhasıl çok kafa yorduk bu konuda... Sonunda karar verdik, uzun yıllar kullanılabilecek, sağlam bir büyüyen beşik almaya. Bu nedenle İkea'dan sadece şifonyer (6 çekmece) ve gardolap (4 kapak) alışverişimizi yaptık. İki parça da çocuk reyonundan değil, normal mobilya bölümünden alındı... Bu sayede bebek odası değil, çocuk odasına da rahatlıkla dönüştürülebilecek düz bir taban oluşturmuş olduk. Ardından bebek yatağı konusu geldi gündeme. Bunun için de her zaman mobilyanın ilk adresi olan İstanbul MASKO'ya gittik. Annem ve eşimle beraber dükkanları gezdik bir bir... Bazı dükkandaki uçuk fiyatlar, bazısındaki kalite yoksunu ürünler, bazısında ise sanki içinde padişah yatırılacakmış gibi abartılı modelleri göre göre girdik çıktık tüm dükkanlara. Sonunda belirlediğimiz fiyat aralığının biraz üzerine çıkarak da olsa tam istediğimiz yatağı bulduk oğlumuz için. Siparişimizi hemen o gün verdik ve 3 hafta sonra da yatağımız evimize teslim edildi. Yatağımızın da tesliminin ardından en eğlenceli kısım olan dekorasyon ve eşya yerleştirme adımları bizi bekler oldu.
Perdeler:
Bebek odası temasından çok, çocuk odası hayaliyle çıktığımız bu yolculukta perdeler de bu yönde ilerledi. Hiçbir zaman ayıcıklı, pericikli şeyler istemedik. İleride sadece dekorasyonu değiştirerek hızlıca bir çocuk odası yaratabilme fırsatı istedik hep... Bu nedenle düz kahverengi perdeler ve düz tül tercih ettik. Bunları da özel diktirtmek yerine, ölçülerimize en makul olacak şekilde Bauhaus'tan hazır paket perdelerden aldık. Bu sayede hem çok ucuza halletmiş olduk, hem de istediğimiz tarzda bir görüntü yakaladık.
Nevresimler ve Tekstil Ürünleri:
Tüm nevresim, yastık, yorgan, havlu, battaniye gibi ürünlerimizi English Home'dan aldık. Hem de bir gün cep telefonumuzda gelen "Mağazalarımızdaki tüm ürünlerde %50 indirim var" mesajının ardından evimize en yakın olan mağazalarına koşar adım gitmek suretiyle :) Zaten English Home'un ürünlerini ve kalitelerini çok beğeniyoruz; bir de yarı yarıya indirim olunca tüm ihtiyaçlarımızı tek ziyarette aldık, çıktık, şahane oldu. Genelde tercih edilen sayıların üzerinde olduğu için belirtmek isterim ki her parçası birbiriyle kombinlenebilecek şekilde 4 ayrı tam nevresim takımı aldık. Normalde herkes 2 takım yeter gibi dese de her ihtimale karşı biz 4'ledik, içimiz rahat etti. Ayrıca bornoz, yatak korkuluk koruması, uyku tulumu, ileriki zamanlarda kullanabileceği uyku yastığı gibi ihtiyaçlarımızı da güzelce halletmiş olduk.
Kıyafetler ve Diğer Bebek İhtiyaçları:
Birkaç parça hariç tüm bu ihtiyaçlarımızı internet üzerinden hallettik. Malum masa başı çalışınca, haftasonları da oda işleri, sosyal hayat ve ihtiyaçlarla da geçirince alışverişe pek vakit kalmıyor. En iyisi internnette güzelce gezmek, indirim ve fırsatları yakalamak... İnternet alışverişi için tercih ettiğimiz ve her defasında memnun kaldığımız, bizi hiçbir zaman yanıltmayan siteler ise: E-Bebek, Butik Bebe, Hepsiburada, Baby Mall.
Dekoratif Duvar Stickerı/Etiketi:
Evimizin boyası 2.5 senelik olduğu için odayı yeniden boyatma ihtiyacı hissetmedik. Bu nedenle de ilk başta acaba duvar kağıdı mı yaptırsak, nasıl bir dekorasyon olsa diye düşünürken aklımıza bir anda duvarlar için yapılan dekoratif etiketler geldi. İnternette modellere bakarak günler geçirdik ve sonunda beğendiğimiz modeli seçtik. Oğlumuzun odasının duvarında iki farklı paket duvar etiketi kullandık; birisi ağaç grubu, diğeri ise bulut ve gökyüzü grubu. Önce aşık olarak ağaçlı etiketi aldık, keyifle yapıştırdık ve bir etiketin odayı ne kadar değiştirebileceğine şahitlik ettik. Ardından ise baktık baktık, bir boşluk kaldı; gökyzü yoktu hikayede... Hemen internette sağlam turun ardından bulut ve güneş grubumuzu da aldık. Kargo gelince heyecanla yapıştırdık onları da... Biz bayıldık, ne dersiniz?

Dekoratif duvar etiketlerimizi Evmanya internet sitesinden sipariş ettik. Kargoların 1 hafta-10 gün gibi bir sürede adrese teslim edilmesi dışında bir sorun görmedik, alışverişimizden çok memnun kaldık. Ancak insanın bu kadar heyecanla beklediği bir ürün 10 günde eline ulaşında hafiften canı sıkılabiliyor, daha hızlı kargo gönderisi yapan sitelerden alışveriş etmeyi deneyebilirsiniz.
Halı:
Halı seçimi bizi biraz zorladı. Önce internette güzelce gezindik ama halının öyle resmine bakılarak alınamayacağına karar verdik. Hem canlısıyla ekran görüntüsü arasındaki renk farklı, hem de dokunun anlaşılamaması sebebiyle dükkan gezmesine karar verdik. Önce ilk adres olarak Bauhaus'a gittik ama pek gönlümüzce bir şey bulamadık. Ardından yaptığımız Koçtaş ziyareti ise bizi aşık olduğumuz halılarımızla tanıştırdı; kaptık getirdik eve. Yine bebek halısı temasından öte çocuk odasına uyabilecek, beyaz/kahve/mavi renk grubumuzun göbeğine düşebilecek olan halılarımıza bayıldık ve oldukça uygun fiyata onları da halletmiş olduk.
Hazırlık ve Yerleştirme Aşaması:
Odamızın hazırlık aşaması, yukarıda da belirttiğim gibi 32.haftamda doğum izinime çıkmamın ardından gerçekleşti ama hazırlığı ben yapmadım/yapamadım, her şeyi annem yaptı. Bu yazıda da ona bu süreçteki sonsuz desteği için çok teşekkür etmek isterim. Oğlumuz çok şanslı; her anlamda mükemmel bir anneannesi var!

Hazırlıklarımıza ilk olarak kıyafetlerin etiketlerinin kesilmesi, yıkanması, kurutulması ve şifonyere yerleştirilmesi ile başladık. Haftalar boyunca aldığımız mini mini kıyafetleri torbalarından çıkarttıkça dişlerimizi kırdık sıkmaktan. Mini mini zıbınlar, patikler, çoraplar... Ahhhh... Etiketi kesilen kıyafetler gruplara ayrılarak makinede güzelce yıkandı. Yıkama işlemi konusunda çok gerçekçi olduğumuzu, uzun vadede ev düzenimiz içerisinde "sürdürülebilir" bir hazırlık yapmamız gerektiğine karar verdik. Yani özel programlar, granül sabunlar, bitmeyen ütü işlemlerine girişmedik hiç... Dalin'in bebekler için üretilmiş sıvı deterjanı ve yumuşatıcısını kullanarak misler gibi yıkadık hepsini. Mini mini astık kurutmalığa (malesef ki bebek kıyafetleri yüzde yüz pamuk olduğu için kurutma makinesine giremiyorlar). Toplamda 4 makine yıkandı ve kurudu.

Ardından temizlenen şifonyer, dolap ve yatağa yerleşmeye hazır hale geldiler. Şu aşamada oğlumuzun doğum kilosu, boyu posu gibi detaylara sahip olmadığımız için penye haricinde hiç şık/askıya asmalık kıyafet almadık. Bu nedenle ilk olarak sadece şifonyeri kullanmaya karar verdik. Burada da evimizdeki tüm çekmecelerde kullandığımız "sürdürülebilir" sistem olarak sepetleme ve rulo yapmayı uyguladık. Güzelce kategorilerine (model ve ay) göre sepetlerin içerisine rulo yaptık (annem bu sistemden çok haz etmese de benim inadım karşısında pes etti).
Nevresimlerimiz güzelce yatağımıza serildi, ekstra yastık ve yorganlarımız ise yatağının altında bulunan yavru baza çekmecesinde depolandı.
Farkettiyseniz yazımın hiçbir noktasında "sonra da ütü yaptık" gibi bir ibare bulunmuyor. Çünkü biz evimizde penyelerimizi ütülemiyoruz (eğer kurutma makinesine giremeyecek bir kıyafet ise güzelce askıya asıp kurutuyoruz, ütülü çıkıyor); o zaman oğlumuzun da kıyafetleri ütülenmeyecek. Endişeli anneler ve anne adayları internette yayınlanmış doktor makalelerini de okurlarsa, aslında bebeğe bulaşabilecek ve zararlı olabilecek hiçbir mikrobu ütünün ortadan kaldırmadığı görülebilir. O zaman neden o kadar emek, elektrik enerjisi, zaman ve para harcanıyor? Annem sağolsun oğlumuzun nevresimlerini (görsel sebeplerle...kırışık duruyorlar serince) ve hastane çıkışında giyeceği takımlarını ütüledi (bu da görsel sebeplerle...fotoğraflarda çocuk kırışık kıyafetle görülmesin diye). Bu parçalar dışında ütü işimiz olmadı.
Şu aşamada boş olan gardolabımıza ise küvet, anakucağı, portbebe gibi büyük parçaları koyduk ki onlar da ortalıkta sürünmesin.
Aydınlatmalar:
Oğlumuzun odasında iki aydınlatma kullandık. Birisi bulutlu dekoratif duvar etiklerimize takım yapılmışcasına uyan tepe lambası, diğeri ise gece kullanımı için şifonyerin üzerine koyduğumuz düz beyaz abajur. İkisini de İkea'dan hem uygun fiyata, hem de çok beğenerek aldık.
Mantar Pano:
Orjinal hayalimizde bu mantar pano yoktu. Onun yerine çerçeveler, resimler asarız diye düşünüyorduk. Annemin çok sevdiğimiz arkadaşı, teyzemiz odamızı görmeye geldiğinde mimar gözüyle ve zevkiyle baktı, "Buraya da mantar pano koyarsınız" dedi ve bizde ampulü yaktı. Hem renk grubumuza kahverengi olarak çok yakıştı, hem de uzun vadede resimler, çeşitli görseller, takip edilmesi gereken listeler gibi pek çok farklı şeye evsahipliği yapabilmesi sebebiyle mükemmel bir işlevselliği vardı. Hemen Hepsiburada'dan 90*120cm boyutunda bu panoyu sipariş ettik, kapımıza geldi, hemen astık ve ba-yıl-dık!
Tüm bu hazırlıkların ardından ise saat başı odanın kapısını açıp, içeriye şapşal bir sırıtışla bakmak ve kapıyı geri kapatmak kaldı bize... İnsan o kadar acayip duygular yaşıyor ki gece tuvalete kalktığında bile o kapıyı açıp da içeriye bir göz atıyor. Bebek beklemek deli deli haller demekmiş :)
Bu belki de gereğinden uzun ve detaylı yazı, umarım ki internette bu ihtiyaçla sayfama denk gelmiş güzel anne ve anne adaylarına fikir verebilir.
Kısa Kısa Notlar:
* Hiçbir hazırlığınızı 35.hafta ve sonrasına bırakmayın. 30.haftaların başında kendinize ne kadar güveniyorsanız, o güven 34.haftadan sonra yerle bir oluyor ve değil göbeğinizi, çantanızı dahi taşıyamaz hale geliyorsunuz. Bu nedenle ne dükkan dükkan gezecek haliniz, ne de hazırlıkları tamamlayacak gücünüz kalmıyor. Ayrıca unutmayın ki
* Sevdiklerinizden yardım almayı unutmayın. Cengaverlik yapmayın, ağır taşımayın ve kendinizi çok yormayın. Unutmayın ki en değerliyi siz taşıyorsunuz.
* Mobilyanız sipariş ile yapılacaksa ortalama 3 hafta teslim süresini hesap etmeyi unutmayın. Ayrıca lake cila kokusunun çıkması, odanın iyice havalanması için de en azından 2 hafta verin. Kısacası mobilya siparişinizi en fazla 30. haftanızda vermiş olun.
* Tüm hazırlıklarınız tamamlandıktan sonra derin temizlik için temizlikte size yardımcı olabilecek bir abladan yardım alın ve odayı tavanlar dahil olarak güzelce temizletin.
* Odanızın hazırlıklarıyla beraber hastane çantanız da hazır ve odada yerini almış olsun. Hastane çantası hazırlığımı ise ayrıca bir yazıda sizlerle paylaşıyor olacağım. Unutmayın ki 36. haftadan sonra her an bebeğiniz yanınıza gelmeye karar verebilir :)
* Her türlü alışverişiniz için internet sitelerini iyice turlamayı unutmayın. Fiziksel dükkanlara göre çok daha can alıcı indirimler oluyor.