11 Şubat 2016 Perşembe

0-6 Aylık Bebekler İçin Olmazsa Olmaz Oyuncaklar

Bebeğinizi güzel güzel eğlemenin en zor olduğu dönem sanıyorum ki ilk altı ay oluyor. Çünkü oyuncaklarla oynama becerisi henüz gelişmemişken, uyanık kaldığı süreler uzamaya ve eğlendirilme ihtiyacı artmaya başlıyor. Aşağı yukarı 3. ve 4.aydan itibaren, elinize verdiğiniz yumuşak oyuncaklarla biraz zaman geçirebilmeye başlasa da sizin istediğiniz bağımsızlığı yakalayamıyor. E anne olarak bizlerin de zamana ihtiyacımız var ve bebeklerimizi 15 ile 30 dakika arasında oyalayabilecek çözümler bulmalıyız. Biz de bu sırada temizlik, kişisel bakım, çay/kahve gibi ihtiyaçlarımızı giderebiliriz. Bu anlamda oğlumuz Can'ın ilk altı ayında hayatımızı kurtaran oyuncakları sizlerle paylaşmak isterim. Bu oyuncaklar, bizim için olmazsa olmaz, Can için ise lunapark heyecanıyla vakit geçirdikleriydi. 
Eğer bebeğinizi biraz da olsa kendi kendine oyalayabileceği oyuncaklar edinmezseniz, 5.aydan itibaren artısı eksisiyle ortalama 3 saatlik ayakta kaldığı süreler boyunca bebeğinizi kucağınızda agu gugu bugu eğlendirmek zorunda kalırsınız. Bu kadar yorgunluk, zaten yorgun olan anne için hiç iyi ve sağlıklı değil. Mutlu ve dinlenmiş anne eşittir mutlu bebekler!

♥DÖNENCE: Bebek bekleyen her anne baba, bebek alışverişi sırasındaki listelerinin en başına dönenceyi koymalarını tavsiye ediyorum. Bebekleri eve geldiğinde mutlaka ama mutlaka yataklarına monte edilmiş ve hazır bekliyor olsun. Biz de alışverişimizde dönenceyi almıştık ama vallahi bu bilgilerle  almamıştık. Hem yatağın üzerinde güzel görünüyor, hem müzik çalıyor, hem de bebek belki biraz ilgilenir diye düşünmüştük. Nereden bileydik ki hayat kurtarıcımız olacaktı!


İlk ay bir kaç defa çalıştırdık dönenceyi, Can oğlan hiç oralı olmadı. Desenize zaten yenidoğan bebek, kaç cm öteyi görebiliyor! Eh işte, denedik en azından. Bu nedenle ilk ay müziğini çalıştırdık ara ara, o da yok ilgisini çekmedi. Sonrasında Can oğlan 1.5 aylık olduğunda bir gün annem dedi "Şu çocuğa dönencesini açsanıza, oyun olur ona çok güzel." Yoook ilgisini çekmiyor ki diye yanıt verdik. Anneanne ısrarı ile dediğini yaptık ki meğersem oğlumuz büyümüş de dönencesini görmeye ve oyun olarak algılamaya başlamış! O günden, bugüne (Can oğlan şuan 5 buçuk aylık oldu) her gün dönencesine sıkılmadan vakit geçiriyor. Sıkılmadan derken ay ay kabaca söylemek gerekirse: 1.5-3 ay arasında yaklaşık olarak yarım saat, 3-5 ay arasında 15-20 dakika, 5.aydan itibaren ise ortalama 15 dakika altında keyifle vakit geçiriyor. Gün içerisinde 2-3 defa altına koyuyoruz ve değmeyin keyfine. Yukarıda bahsettiğim süreler dolduğunda ise mıkmıklanmaya başlıyor, ilgisini çekecek başka oyuncaklar arıyor.


Dönenceyi her çalıştırdığımızda mutlaka müziğini de açıyoruz ki hem kulağına çalınsın ve algılarını gleiştirsin, hem de ritim sayesinde daha da eğleniyor. Ancak bizim aldığımız model projeksiyonlu (bilhassa öyle seçtik, çok eğleneceğini düşündük, ortalama modellere göre daha pahallı olmasına rağmen tercih ettik). Bugün olsa projeksiyonlu alır mıyız, Hayırrrr! Boşu boşuna ekstra paradan başka bir şey değil bizce. Can oğlanın hiç ama hiç ilgisini çekmedi. Belki bizim çocuğumuza özel oldu bu ilgisizlik, bilemiyorum ama bizim için işe yaramadı diyebiliriz. Şuanki tecrübem olsaydı bol renkli, sadece müzikli daha uygun fiyatlı bir dönence tercih ederdik. Aynı şekilde bizim aldığımız modelin uzaktan kumandası var, çok lüzumsuz geldi bu da bize, hiç kullanmadık; o da ekstra özellik eşittir ekstra para...

♥ OYUN HALISI: Can oğlumuzun en en sevdiği, dolayısıyla da anne ve babası olarak bizlerin de en sevdiğimiz oyuncak aktivitemiz, oyun halısı oldu. Oyun halımızı tesadüfen bir e-bebek indiriminden, üzerinde hiç düşünmeden, modelini ve özelliklerini incelemeden almıştım. Şimdiki aklım olsa daha çok oyuncaklı, müzikli ve aktiviteli bir oyun halısı tercih ederdim ama elimizdeki de fazlasıyla işimizi gördü, tepe tepe kullandık.


Oyun halısına da yaklaşık 1 aylıkken oturtmaya başladık Can oğlumuzu. İlk başlarda çok ilgisini çekmemiş olsa da kısa süre sonra tepesindeki oyuncaklara şaşkın şaşkın bakmaya, 2.5 aylık olduktan sonra da oyuncaklara uzanmaya ve vurmaya başladı. Uzandıkça çıldırdı keyiften, vurdukça delirdi mutluluktan :) Annesi ve babası ise bu oyun halısı seansları sırasında birazcık ayak uzatıp kahve içtiler, çok mutlu oldular.


Oyun halısının modası hafiften geçmeye başladı evimizde. Can oğlumuz ne zaman 5 ayını doldurdu, oyun halısı yetmemeye, kuru kuru oyuncaklarla altında oturmak istememeye başladı. Şuan 5.5 aylık ve 5 dakikadan fazla imkanı yok oturmuyor, hatta bazı an geliyor ki 5 dakikayı bile çok görüyor bize. Can oğlumuz şuan daha çok yüzüstü yatma, hareket etme, kucakta oturma gibi pozisyonlar istiyor; oyun halısının papucu dama atıldı. Olsun, yeteri kadar canını çıkarttık halının, görevi tamamlanmıştır.

♥ FISHER PRICE KONUŞAN EĞİTİCİ KÖPEK: Can oğlumuz 2.ayını doldurduktan sonra sesli şeylere ilgi duymaya, duyduklarını algılamaya ve eğlenmeye başladı. Bu sırada rutin haline getirdiğimiz oyuncakçı gezilerimizin birinde Fisher Price markasının Konuşan Eğitici Köpek oyuncağını aldık. Alır almaz akşamına evde bir şenlik havası oldu, Can oğlumuz bayıldı! Henüz oyuncağın eğitici kısmıyla tabiki de ilgilenmiyor (renkleri, vücut bölümlerini sesli olarak basmayta duyarlı bir şekilde seviye seviye öğretiyor) ama üst üste 20 tane çocuk şarkısı çalma özelliğini açtığımızda yanıp sönen kırmızı kalbiyle beraber Can oğlumuz yattığı yerde resmen dans etmeye başladı. Öyle ki gün içerisinde belki elli kere o şarkılar baştan başa çalındı, mutluluktan uçuldu (anne, baba ve anneanne için ise bu şarkılar 3 ayın sonunda işkenceye döndü, hepsi ezbere bilinir oldu, ayrı konu).


Tavsiye eder miyim, kesinlikle! Uzun vadede aklı erdiğinde ise eğitici kısmından da faydalanacağına eminim. Canını çıkartacağız köpeciğin senin :)

KIRMIZI, SİYAH VE BEYAZ RENKLERDEN OLUŞAN HERHANGİ BİR YUMUŞAK, TİTREŞİMLİ OYUNCAK:  Bizim için hayat kurtarıcı oldu bu tip oyuncak da... Açılışı annem yaptı. Hamile olduğum haberini anneme Dubai'de seyahatte olduğu sırada vermiştim. O da oradan hemen o gün bir oyuncak almış, maymuncuk. Çekince titreyen, kırmızı ve beyaz üzerine siyah puantiyeli. Tam da bebeklere uygunmuş! Biz bebek sahibi olduktan sonra öğrendik ki minnoş bebekler, gözlerini açtıktan sonra en iyi beyaz üzerine siyah renkleri algılarmış. İşte tam da bu nedenle bu oyuncak, başka bir oyuncakla oynamayı beceremeyen ama eğlenmek isteyen minik Can oğlumuz için hayat kurtarıcı oldu.


Biz bunu tecrübe ettikten ve bu bilgiyi öğrendikten sonra annem bize bu renklerde iki oyuncak daha aldı, doya doya oynadı oğlumuz; halen de oynuyor, sıkılmadı... Ayrıca bu tip oyuncaklar tepeden kıskaçlı olduğu için istediğiniz yere rahatça tutturabiliyorsunuz (ev ana kucağı, puset, yatak kenarı vb.). Yani her yerde çok heyecanlı :)

CIRK CIRK EDEN PLASTİK OYUNCAK VE DİŞ KAŞIYICI: Bu başlık size saçma mı geldi, demek ki henüz üç ayı geçmiş bir bebeniz yok :) Can oğlumuz 4. ayında diş çıkarttığı için 3.ayından itibaren feci diş kaşıntısı yaşamaya başladı. Biz de kimselerin dilinden düşüremediği meşhur Zürafa Sophie'den edindik bir tane. Evet, lüzumsuz şekilde çok pahallı, doğru... Ancak gerçekten de meşhur olduğu ve iddia edildiği gibi bebeklerin çok ilgisini çekiyor. Bildiğiniz herhangi bir plastik oyuncak gibi sıkınca cırk cırk ediyor, o ilgisini çekiyor bir kere. Ardından da kafa kısmı ve bacakları, bebeğiniz için kemirme noktası oluyor, zevkten dört köşe... Ancak unutmayın ki bebeğinizin Zürafa Sophie'yi kendi kendine tutarak diş kaşıyıcı olarak tam performans kullanması için 4.ayını geçmesi gerekiyor. Öncesinde biraz sizin yardımınızla ilerliyor her şey. Ancak 4.aydan itibaren o beceriyi kazandıktan sonra özgürce kemir babam kemir.

Aynı diş kaşınma sebebiyle bir de ayrıca diş kaşıyıcı edindik biz. İlk olarak sert, renkli bir diş kaşıyıcı aldık ama zevkle başlayan macera, kavga ve ağlamayla bitti hep, sert olduğu için damağını acıttı. Ardından (ne varsa anneanne bilgi ve tecrübesinde var) içi sulu olan, yumuşak diş kaşıyıcılardan aldık ve gool! Can oğlumuz buna da bayıldı, zevkle kullandı.




♥♥♥♥♥ Bu oyuncaklar dışında pek çok ufak tefek oyuncakla oynadı. Parmak kuklaları, minik yumuşak hayvancıklar, çıngırak, yumuşak çıngıraklı beztoplar vb... Ancak hiçbiri bu yukarıdaki ana parçalar kadar "olmazsa olmaz" değildi bizim için. Hatta 5. ayından itibaren de sesli, müzikli ve müğmeli iki sert oyuncak aldık, şimdi yeni favorisi onlar... ♥♥♥♥♥

Hiç yorum yok: