Sözcü Gazetesi’nin 15 Kasım tarihli haberine göre İsveç’in
geri dönüşümlük çöpü kalmamış! Bu konu başlığını, haberin yayınlandığı gün blog
yazı listeme eklemiştim. Ancak yazısız geçen sürem boyunca sayfada durdu öylece.
Haberin sırf tarihi geçti diye hakkında yazmayacak değilim tabiki...
Şu linkteki haberde sizin de detaylarını görebileceğiniz
üzere TIK TIK bu konu şaka değil, gerçek! Ülkedeki çöpün sadece %4’ü geri dönüştürülemez
haldeymiş. Geri kalan %96’lık bölüm ise geri dönüşüm sayesinde evlerin elektrik
ve ısınma ihtiyacı karşılıyormuş.
Ülkemizde hala geri dönüşüme dair hiçbir şey yapılmadığı,
haftada bir gün de olsa çöp poşeti dahil belediyeler tarafından sağlanan geri dönüşüm toplama
çöp arabalarını yok sayarak hiç de iyi bir noktada olmadığımızı kanıtlıyoruz
adeta. Malesef ben de ufak tefek çöplerim haricinde geri dönüşüme katılmadığımı
üzülerek itiraf ediyorum. Ana sebebim ve şikayetim ise haftalık gelen, geri dönüşüm çöplerini toplama aracının benden beklentisinin şekli. Yani çöpümü bana verdiği çöp torbasına koyup, kaldırıma bırakmam... En azından bu amaç ile belirlenmiş ayrı çöp kutuları sokaklara yerleştirilebilse de ben de düzenli olarak oraya atabilsem. Misal annem bu geri dönüşüme katılıyor ama çok büyük sıkıntı yaşıyor. Çünkü hafta boyunca ayırarak biriktirdiği çöplerini evde muhafaza etmek durumunda kalıyor. Söz konusu çöpler bilhassa plastikler ve metaller olunca da poşet poşet çöp birikiyor evde... Bu harekete katılmak isteyenlerin tercih edebilecekleri ve düzenli olarak çöplerini atabilecekleri konteynırların getirilmesi şart...
Tüm bu sürecin gelişmesi, geri dönüşümün hayata geçmesi için
Avrupa ülkerindeki gibi “mecburiyet” getirilmedi. Günlük gelen çöp arabaları,
sadece niteliğine göre ayrılmış çöpleri toplamalı, mecburi olmalı, aksi halde
çok yüksek cezalar uygulanmalı. Bu sayede ilk başta cezalar ile başlamış
mecburiyet, zamanla alışkanlığa, ardından da farkındalığa ulaşmalı.
Hepimiz biliyoruz ki tükettikçe, artık çıkartmaya devam ettikçe yaşayacak yerimiz kalmayacak...
24 yorum:
Annenin yaşadığı sorunun aynısı bende de var. Mutfak balkonunda biriktiriyorum ben de çöplerimi. Çöp ev gibi görünüyor dışarıdan bizim ev :)
Geri dönüşüm kutularıyla ilgili hususlar ilçe belediyelerinin çalışma alanında. Belediyenizin Atık Yönetimi Müdürlüğüne (yada Çevre Koruma Müdürlüğü olarak geçer ismi) seçilecek pilot bölgelere geri dönüşüm kutuları yerleştirilmesini talep ederseniz es geçmeyeceklerini düşünüyorum. Bazen yavaş davranabiliyorlar, ama üsteleyince yardımcı olacaklardır. Almanya çöp ithal ederek enerji sağlıyor bildiğim kadarıyla. Çok çok güzel noktalara erişmişler. Biz emekleme seviyesindeyiz malesef henüz, umarım daha hızlı yol aldığımız günleri görürüz.
Ankara'da her apartmana geri dönüşüm kutuları konulmuştu bi ara, sanırım haftada bir belediye gelip alıyordu. Ama çöplerden bu atıkları toplayarak geçimini sağlayan insanların apartman içlerine kadar girmesi ve hatta belediyenin verdiği geri dönüşüm kutusunun bile ortadan kaybolması üzerine geri dönüşüm işi yalan olmuştu. Bu konuda gerçekten çok vahim durumdayız.
Geri dönüşüm bir ülkenin kalkınması için o kadar önemli ki! Elde edilen kar çok yüksekler de. Benim yaşadığım ülke de marketler de posetlerinizi atabileceğiniz sepetler var ve bu eski poşetler dönüşüm yoluyla kullanabilir bir hale geliyor. Türkiye, özendiği Avrupa ülkelerinden boş şeyleri değil de, bu tür vakalardan örnek almalı
bizim sitede var, geri dönüşüm yapıyoruz biz:)cam kutusuna, pil, pil kutusuna kağıt,kağıt atılacak yere meyve sebze atıkları atıyoruz ki hepsi birbiriyle kaynaşsın, ayrışma olmasın, ayrı gayrı durmasın!küsme yaşanmasın.
Valla, nasıl dertliyim bu konuda, bir ayrıştırmada bile hem fikir olamayan bir milletiz. Ne olacak bu memleketin hali azizim diye başlayan cümlelere gülmüyorum artık. Sanki gidecek başka dünya var, ya da birileri buldu, birilerine söylemiyor.
Deveye sormuşlar, boynun neden eğri diye, nerem doğru ki demiş. :) İşte ülkemizin özeti bu. :)
Bu arada Kitapsız Kedi'nin dediği gibi, bizim de mutfak balkonu pet şişe çöplüğüne döndü. Belediyemiz pet şişe biriktirip getirme karşılığında kedi ve köpeklere plastik evler sağlayacağını söyleyince, tabii minik su şişelerini bile atamaz oldum. Ki biz damacana almıyoruz, 5lik alıyoruz, düşün balkonun halini. :))Koooskoca bir koli ezilmiş şişe götürüp verdik, umarım dedikleri gibi ev yaparlar.
Biz dönüşüm kutuları konusunda şanslıyız sanırım. En son atık yağ toplama noktasına da kavuştuk. Piller için de pugedonun sokak hayvanlarini beslemek için koyduğu toplama noktasını kullanıyoruz. Atıyoruz pillerimizi ve dökülen mamalarla köpeklerin kedilerin karınları doyuyor. Kendimi duble işe yaramis hissediyorum.:)
Ne yağ için, ne pil için kutu yok burada...:( en iyisi İsveç'e gönderelim alıcı ödemeli kargoyla :))))))))
Hollanda bu konuda muhtesemdi. en azindan bizim yasadigimiz yer. Cam siseler icin kumbaralar vardi sokaklarda. Kagitlar icin ayri kumbaralar. Piller icin de sirkette kumbara vardi. Boylece hic sorun olmuyordu. Evet Avrupa birligi.
SImdi Ingiltereye geldik ve ben sok oldum. AYnen biz de evde biriktiriyoruz o geri donusum maddelerini ve haftada bir sokaga cikariyoruz. Tamam sitersen baska gun de cikarabilirsin ama sonucta kapinin onunde cop torbalari. Al iste bu da Avrupa birligi. Ben anlamadim bu isi inan olsun. Dunyanin alacak cok yolu var cok...
ah,hoşgeldin özledim yazılarını:)
geri dönüşüm mü,bak ne anlatacağım:)
günlük süt şişeleri varya,ben onların tek kullanımlık olduğunu farketmemişim.biriktirdim hepsini bi torbaya koyup markete gittim,kasiyer dedi ki,biz bunları alamayız!,
aa neden? şaşırdım!
mağaza müdürüyle görüşmek istedim,ulaşamadık,acelem de vardı,şişelerimle çıktım marketten.
ve o şişelerin,cam şişelerin kaderi çöp oldu!
bunu anlayabilen var mı?eskiden süt şişeleri tekrar tekrar kulalnılırdı!
Geridönüşüm için biriktirmek remen takıntı yaratan, insanın bir noktadan sonra bırakamadığı bir davranış. Hatta karışık materyali zorum zorum ayırıyorum ben, baya zamanımı alıyor ama alsın, feda olsun..
İsveç konusunda bu ara öyle güzel haberler okuyorum ki (nefret suçuna karşı barış çiçekleri, annelik iznine çıkan babalar vs) İsveç'e göçesim geliyor..
Herkes duyarlı olmalı...
Kitapsız Kedi, ne güzel yerin varmış... Annemin de ufak bir odası var, orada saklıyor ama dolup dolup taşıyor :)
beyza aydin baser, bu bilgiler çok faydalı oldu, çok teşekkür ederim her zamanki gibi ♥ Bu yönde nereye abşvuracağım konusunu bir araştırayım, şansımızı bir deneyelim madem...
burcuuuuk, off ki ne offf... sonunda geri dönüşüm kutusunun bile kaybolduğu bir düzendeyiz... Umarım her şey daha iyi olur, nasıl bilmiyorum ama...
Yeşeren Yaprak, çok hoşuma gitti Türkiye'nin boş şeylere özenip de gerçekten örnek alması gereken noktaları es geçiyor olduğunu söylemen... o kadar doğru ki...
Emel Sevren Pınar, çok adaletli milletiz tabii... çöplerin bile birbirine hakkı geçmesin...
Bir de bizlerin bahsettiği yerler "medeni" "okumuş" saydığımız insanların yaşadığı yerler... Okumakla olmadığı artık herkesce biliniyor zaten...
Gokkusagi Dosyasi, ahh Eylül'cüğüm inşallah söylediklerini yerine getirirler... Aksi halde böyle karaktersiz ve yalancı yönetimlerle dolu bir ülke olunca, ilk olarak aklıma "kesin alıp onları, satıyor ve parasını da cebine atıyorlardır" diye geldi :( Bilhassa şu mavi kapak muhabbetinden sonra daha da endişeyle bakıyorum bu konulara...
Shingetsu ve Pisileri, şahaneee! Belediyeniz bu bilinci göstermiş, yaşayanlar da bilinçli bir şekilde kullanıyor... Mükemmel birleşimi yakalamışsınız, darısı başımıza diyelimm ♥
bücürükveben, malesef bizde de yok Müjde ablacığım :/ Gönderelim vallahi, güzel olur :))
Havva Peynirci, evveeet çok önemli bir noktayı belirttin! Benim de çiğ süt aldığım bir market var ve süt şişesinin üzerine bilhassa "Depozitolu Değildir" yazmışlar... Artık yenisini üretmek, eskisini toplamaktan daha ucuza geliyor sanırım. Sırf bu nedenle de toplamakla uğraşmak yerine hızlıca yenisini üretmeyi tercih ediyorlar... Çok vahim...
Kafa Dergi, Evet herkes duyarlı olmalı...
vay beeee çöp satın almak haaa :)
deeptone, değil mi çook garip geliyor kulağa :))
Yorum Gönder