Bayram tatilinin üzerine itinayla birleştirilerek izin alınmış ve tam hafta dinlenmiş bir çift olarak size günaydın demek isterim. Hiçbir yere gitmeden, koşturmadan, evde ve İstanbul'da geçirilen bir tatil mükemmel bir şeymiş :) İzinli olduğumuzda ne yapacağımızla ilgili net bir fikrimiz yoktu. Evde yapılacak işlerimizi halletmek, İstanbul'da normal zamanda gitmeye üşendiğimiz yerleri dolaşmak, evimizin yakınlarındaki ormanlık alanları gezmek, alışverişlerimizi keyifle ve uzun uzun yapmaktan başka bir şey gelmiyordu aklımıza.
Derken her şey bir bir öyle gelişti ki bu sene kendime hedef koyduğum "30 Yaşımda olsam da bisiklet sürmeyi öğreneceğim" hedefimi gerçekleştirebilmem için ilk adım olan "bisiklet alma" işini gerçekleştirmiş buldum kendimi.
Çarşamba günü alışveriş yapmak için İstanbul Forum Alışveriş Merkezi'ne gittik. Yorgunluk atmak için oturmuş kahve içerken Forum Alışveriş Merkezi'nin içerisinde ayrı bir mağaza şeklinde bulunan meşhur Fransız spor mağaza zinciri olan Decathlon mağazası gözümüze ilişti. Eşim de "Hadi şuraya da bakalım mı? Sana bisiklet de bakarız hem." dedi ve mağazaya girdik. Mağaza dediğiniz mağaza değil, hangar gibi yer. Öyle büyük ki, her tür spor için gereçler, kıyafetler mevcut... Büyüklüğü karşısındaki şaşkınlığımızın ardından bisikletlerin dizi dizi durduğu bölüme doğru ilerledik. İlgili satış yetkilisi hemen bizimle ilgilendi. Bir saat içerisinde benim için başlangıç seviyesine uygun, eşime ise onun tecrübesine daha uygun kalitede bir bisiklet alıp çıkmış bulduk kendimizi :) Eşimin mevcut bisikleti malesef ki saklama koşulları ve kullandığı senelerin ardından çok kötü bir hale gelmişti, değiştirme vaktiydi...
Ufacık çocuk heyecanıyla evimize gittik, bisikletlerimizi arka odamıza sıra sıra koyduk, uzun uzun seyrettik. Tek sorun, bisiklet sürmeyi bilmiyor olmamdı :)
Tatilimizin geri kalan günlerinde evimize 5 dakika mesafede bulunan ormanlık alanda çalıştık. Canım eşim tüm sabrıyla bana bisiklet sürmeyi öğretti ve çocukluk hayalimi gerçekleştirdi. Toplamda iki gün içerisinde (günlük yaklaşık 3 saatlik çalışmalarla), 30 yaşımda bisiklet sürmeyi öğrendim. Nasıl öğrendiğim konusunu ise bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım. Şuan gururla söyleyebiliyorum ki bisikleti sürebiliyorum, dönüşleri kabaca yapabiliyorum, düşmeden hızlı ya da yavaş gidebiliyorum ama sadece dar yollarda henüz kontrollü bir şekilde düz gitmeyi başaramıyorum. Her uzmanlık için zamana ve tecrübeye gerek yok mu sonuçta... Zamanla, çalışmayla, yorulmadan azimle düşe kalka öğreneceğim ve eşimle hayalimiz olan beraber ormanda/sahilde bisiklete binmeyi ve yurtdışında bisikletle şehirleri gezmeyi başaracağım.
Bu süreçteki tüm desteği için hayat arkadaşım canım eşime bir defa daha teşekkür etmek istiyorum, çocukluk hayalimi gerçekleştirdi ♥ Bisiklet öğretmek, gerçekten sabır ve bir yandan da fiziksel kuvvet işi... Sonuçta öğrettiğiniz kişiyi yeri geldiğinde bisikletiyle beraber taşıyorsunuz, yanında koşuyorsunuz, bekliyorsunuz, moral veriyorsunuz...
Artık hayatımda yeni bir sayfa açıldı... Eşimle beraber keşfedilecek yeni yerler, çekilecek farklı fotoğraflar, yüze vuracak mis gibi rüzgarlar, özgürce dolaşılacak şehirler var önümüzde.
23 yorum:
:)
tebrikler
bisiklet ehliyeti diye bişey olduğunu biliyorsun değil mi?
30 olmadan bisiklet sürmeyi öğrenmek benim de hedeflerim arasında :)
Çocukken cadde üzerinde oturduğumuzdan temkinli ebeveynlerin bisiklet konusunda pek katıydı.
İnşallah ben de öğrenebilirim.
Nasıl öğrendim yazısını da merakla bekliyorum :))
Havva Peynirci, teşekkürler :) Yook bilmiyorum hiççç :/
Ne Giysem, ben de aynı hedefle çıktım yola, isteyince de oldu :) Aynen bizde de aynı durum vardı malesef... Hayatımda ilk defa bir bisiklet selesine oturdum, o kadar diyeyim :)
Güzel bir teknik bulduk YouTube videolarından, çok başarılı bir yöntem, bence sene bitmeden sen de öğren, çoook zevkli!!
Bisiklet candır :) Çocukluğum bisiklet tepesinde geçti, iyi kötü çok anılarım vardır kendisiyle, ayak bileğimde izini bile taşırım hatta :)
Geç kalmış değilsin, önemli olan bunun keyfine varmak.
Hayırlı olsun, güzel günlerde kullan :)
Harikasın !
Öğrenmenin yaşı yoktur ki... Ne mutlu sana ki bisiklete binebileceğin uygun bir yerde oturuyorsunuz. E hadi o zaman siz bi Amsterdam gezisi yapın bu yıl :)
Harikasın !
Öğrenmenin yaşı yoktur ki... Ne mutlu sana ki bisiklete binebileceğin uygun bir yerde oturuyorsunuz. E hadi o zaman siz bi Amsterdam gezisi yapın bu yıl :)
Ne güzel tebrik ediyorum, ben de çok isterdim bisiklete binmeyi ama bilmiyorum:((sen benim yerime de sür:)))
Bisiklet benim için meditasyon gibi. İnanılmaz rahatlatıyor, hele ki böyle güzel bir yerde binilirse ohhh ne keyif. Tebrik ederim seni :)
Kocaman bir Aferinnn sana :) Hem de en yıldızlı kurdalelisinden. Bisiklet candır!
"gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk, hiç bir yere gitmiyor.."
amann! bunu burada yazmayacaktım, karıştı.
Araba sürmeyi bilmeyenlere denir;"bisiklete binmek gibi, korkma" diye. sende araba sürebiliyorsan, "araba sürmek gibi, korkma" derim.
özgürlüğü ve rüzgarı hisset :)
burcuuuuk, benim de dizlerimden aşağısı izlerini taşıyor şuanda :)) ama hepsi morluktur geçer, bisiklete binmenin keyfi kalır geride ;) Çook teşekkürler ♥
coletté, gerçekten de yaşı yokmuş hiçbir şeyin... sadece biraz daha zor oluyor her şey. Çocukluğun verdiği enerji, korkusuzluk olmadığı için biraz daha fazla zaman alıyor o kadar...
Eveeett bence de, Amsterdam çok güzel bir alternatif ♥♥
bücürükveben, çok teşekkürler Müjde ablacığım ♥ Aklında olsun, üç tekerlekli, sepetli bisikletler var, çok güzel! Sıfır ya da ikinci el olarak pek çok bisikletçide bulunabiliyor, neden süremeyesin ;)
Kitapsız Kedi, eminim öyledir! Benim şuanki durumumda halen hiçbir şeyi otomatiğe bağlayamadığım için çok dikkatli ve fiziksel olarak çok efor harcadığım bir deneyim oluyor. Haliyle de çok yoruluyorum ve etrafıma bakamıyorum bile :)) Çok teşekkürler, keyfini çıkartacağım kısa zamanda ♥
cerenmus, simli ve kokulu kalemle kocaman bir yıldız da isterim defterime :))) çok teşekkürler, gerçekten de canım olacak ileride, belli ♥
safransarı, çok doğru bir yere yazdın bence ;) İlk iki pedalımı çevirdiğimde, içimden küçücük bir çocuk çıktı... Nasıl sevindiğimi ve nasıl naif bir mutluluk hissettiğimi anlatamam... Oralarda olduğunu bile bilmiyordum, gitmemiş, saklanmış ;)
Yok yahu, araba kullanmak daha kolay... Hem bisiklette ters yöne çevirmek diye bir şey var ki dünyadaki en saçma şeymiş. Araba öyle mi, düz mantık, sağa çevir, sola çevir :))
tebrikler, diğer hedeflerinize de ulaşmanız dileğiyle... :)
Daha geçen gün aklıma geldin, acaba ne yaptı, öğrendi mi bisikleti diye düşündüm. Tebrikler o zaman!:)) Çok zevkli bir şeydir, çok mutlu olacaksın. Arabamızı almadan önce, biz eşimle birkaç yıl hep bisikletlerimizle gezmiştik Bodrum'da. O günleri özlüyorum!
Güzel gezmeler dilerim ikinize de! :)
Bisiklet sürmek harika bişey gerçekten.Ve hiç bi hayal için geç kalınmış sayılmaz.Ne mutlu ki çocukluk hayalini gerçekleştirmişsin.
Bazıları özellikle küçük yerlerde bisikleti bayanlara yakıştırmazlar belli bi yaştan sonra.Ama bence bunun cinsiyeti ve yaşı yoktur :)
Bir de ben öğrenebilsem, üç tekerlekli alacağım sonunda.
Bizim eskiden durduğumuz evin önü müsait olmadığından ki diğer yerlerde müsait olmadığından babam hiç bisiklet almadı. :D Bende milliyet gazetesinin bisiklet kampanyası ile kupon biriktirerek kendime bisiklet almıştım :D Tabi aldık almasına ama öğrenmesi bağayı bir zor olmuştu. En son hatırlıyorumda babamdan bir azar işitmiştim. Öyle düşe kalka öğrenmiştim. Çocukluk hayalini gerçekeleştirdiğine sevindim :D
Bisiklet sürmek gercekten cok zevkli bir sey. Bize Almanya da ilk okulda bir kac pratik dersten sonra bisiklet ehliyeti veriyorlar. Türkiye de de olsa keske böyle bir uygulama da herkes bisiklet sürmesini ögrense.
Yorum Gönder