Size işimden hiç bahsetmedim. İki gün önce yaşadığım ve aşağıda sizlerle paylaşacağım olaydan önce kendimle ilgili de ufak bir özet geçmek isterim. Türkiye'de hepinizin adını ve bilhassa soyadını duyduğu bir işadamının sekreterliğini yapıyorum (Asistan diyorlar bana. Ben kendime sekreter demeyi tercih ediyorum). Marmara Üniversitesi İktisat bölümünü bitirip, neden bu işi seçtin? diye soracak kişiler için ileride işimle ilgili daha detaylı bir yazı yazıp, bu meslekte yaşadığım binbir türlü şaklabanlığı anlatacağım, hiç endişelenmeyiniz :)
Geçen hafta Cuma günü telefonda Türkiye çapında, yine hepinizin ismini bildiğiniz bir şirketin CEO'sunun sekreteriyle görüşüyorum. Size büyük bir işadamı olduğu bilgisini neden veriyorum, çünkü piyasadaki büyük işadamlarının ve soyadlı kişilerin, yaptığı işi ve kendini sindirememiş sekreterleri arasında çoğunlukla güç savaşları vardır. Akıllarınca patronunun soyadı ile kendini üçüncü şahıslara karşı güçlü sayarlar, birbirleri arasında yarışırlar... Bütün sekreterler de kesinlikle öyle değildir ama. Ne soyadlı insanların, ne güzel, zarif, olgun ve işini sindirmiş sekreterleri var. Ben de bu yolda durmaya, işimin kalitesinden her zaman patronumun soyadını çıkartmaya çalışıyorum. Malesef ki hanımefendi de benimle hiçbir zaman kazanamayacağı bir savaş içerisinde, kendi kendine debeleniyor.
Geçen hafta Cuma günü telefonda Türkiye çapında, yine hepinizin ismini bildiğiniz bir şirketin CEO'sunun sekreteriyle görüşüyorum. Size büyük bir işadamı olduğu bilgisini neden veriyorum, çünkü piyasadaki büyük işadamlarının ve soyadlı kişilerin, yaptığı işi ve kendini sindirememiş sekreterleri arasında çoğunlukla güç savaşları vardır. Akıllarınca patronunun soyadı ile kendini üçüncü şahıslara karşı güçlü sayarlar, birbirleri arasında yarışırlar... Bütün sekreterler de kesinlikle öyle değildir ama. Ne soyadlı insanların, ne güzel, zarif, olgun ve işini sindirmiş sekreterleri var. Ben de bu yolda durmaya, işimin kalitesinden her zaman patronumun soyadını çıkartmaya çalışıyorum. Malesef ki hanımefendi de benimle hiçbir zaman kazanamayacağı bir savaş içerisinde, kendi kendine debeleniyor.
Yazımın konusu olaya gelmem gerekirse. Hanımefendiye Outlook'dan bir etkinlik daveti atacağım. Şirketlerindeki yabancı bir üst düzey yöneticinin ismini kodluyor, "Viskinin V'si" diyor. Düşünüyorum ki herhalde klasik kodlamalardan sıkılmış, hayatında biraz eğlence istiyor... diyorum ve viskiye gülüp geçiyorum, konuşma bitiyor. Adamın adını "v" ile yazıyorum, mail geri dönüyor, tövbe tövbe! Hanımefendiyi geri arıyorum ve şöyle bir konuşma geçiyor aramızda (Hanımefendinin adı, "S", benim adım da "K" olsun). Konuşmayı yemin ederim ki kelimesi kelimesine size yazıyorum. Komiklik olsun diye bir ekleme, çıkartma yapmıyorum...
K- S hanım, mail geri dönüyor, isimde bir hata oldu sanırım, yeniden kodlar mısınız?
S- K hanım, viski'nin v'si....
K-Yok hala geri dönüyor, anlaşamıyoruz galiba.
S- Yok yok siz beni yanlış anladınız, V ile değil, viskinin Vsi ile yazılıyor.
K- E tamam işte V ile yazıyorum!
S- Yok yok Whiskey'nin W'suyla yazılıyor, W olacak.
K- Sessizlik...
S- Siz yanlış anlamışsınız beni.
K- S hanımcım, ben olması gerektiği şekilde duyduğum kelimenin harfini Türkçemizdeki harflerden seçtim kendime. Keşke siz de W harfini, kodlamadan direkt söyleseydiniz, endişelenmeyiniz ki anlardım ben. Malum ki Türkçe karakter olmadığı için ayırt etmek zor olmazdı.
S- İlahi K hanım, ben V olsaydı, Van'ın V'si derdim ve biterdi... W olduğu için Whiskey'nin V'si dedim...
K- Tamamdır, teşekkürler, görüşmek üzere! Çaat...
S- ...
38 yorum:
aha hahha,koptum,ata demirer'e gönder hikayeni film yapsın:)
o zat'a diyecek bişey yok,en büyük derdiyle başbaşa,kendiyle!
sevgiler
Suç sizde ama, viskinin v'sini bile bilmiyorsunuz daha:))
o kadar çok ki böyleleri çok güldüm sabah sabah Allah sabır versin:)
Havva, çok haklısın, kendisiyle yaşamak zorunda :) zor, çok zor :)
evde yazar, tabi tabi aynen öyle bir muamele gördüm zaten :) ilahiiii diye diye sürdürdü konuşmayı :)
kocam bana topaç der, hepimize sabır versin vallahi, hepberaber yaşayıp, aynı havayı soluyor ve hayatımızın her anında böyleleriyle karşılaşıyoruz :)
demek ki Whiskey kafası yaşıyorduysa hatun... yazık ama onu da böyle kabul etmek lazım :))
Burcu'cuğum, büyük ihtimalle :) Cuma demiş, haftanın son günü demiş, doldur kadehler boş kalmasın demiş :)
güleriz gerçeten ağlanacak halimize.
Bu ne şimdi? hangi gezegende arkadaş sormak lazım?
ve insanlar kendilerini nasıl önemsiyorlar değil mi? küçük dağlar yetmemiş, tepeciklerde onların:)
Boşver diyeceğim.
O kadar çok gördük ki iş hayatında böyle insanlar. Ben bunlara asalak diyorum. Başkalarının fikrinden, zikrinden, hayatından nemalananlar.
okurken içim daraldı. Bende o kadar çok yaşadım ki böyle durumları. Allahtan şimdi evime kapandım, görmüyprum, duymuyorum...
sadece okuyorum böyle.
Sana çok büyük sabır ve kolaylıklar dilerim.
Sevgiler
Çift v demeyi de avamlık sayıyor halkım, illâ dabıl yu diyecekler...
Ilk cumleyi okuyunca tahmin ettim böyle bir şey çıkacağını. Memlekette mentalite böyle iken cok normal :)
Emel Sevren Pınar, ben hanımefendiyle konuşurken daraldım, yazıyı yazarken ayrı daraldım, sonucunda burada yayınlayınca ferahladım :)
Ben de evime kapanmak, böyle insanları yok saymak istiyorum, inşallah bir gün :)
Sevgilerimle :)
A Cat From London, aynen öyle... Zaten Türkçeyi de İngilizce konuşur gibi konuşuyor, ağzını gevşete gevşete...
Ay yok artık. Çıldırmış olmalı o çok bildiğini sanan hanım :)
Kırk yıl düşünsem bu şekilde kodlamak aklımdan geçmez. Bir de çok haklılarmış gibi karşıdakini küçümsemiyorlar mı iyice delleniyorum :D
Allah bir daha böylesiyle sınamasın seni :D
Nesrin, sohbetin başından belliydi sonunda böyle çıkacağı :)
Dördüncü Tekil Şahıs, işim ve patronumun pozisyonu gereği hergünüm böyleleriyle iletişimde, binbir aksiyon ile geçiyor :) kendimi aralarından sıyırmaya çalışıyorum :)
Biz hala kodlamalarda şehirleri kullanıyoruz vay be :D haha bu kadar ortamdan etkilenmişsse artık yapacak bir şey yok...
Ahahaa bu neyin kafası acaba? Whiskey'nin mi acep :))))
Ahahaa bu neyin kafası acaba? Whiskey'nin mi acep :))))
depresif ayu, aynen öyle, Cuma demiş, ohh mesai bitiyor demiş :)
emrah özdemir, eski usül çalışıyoruz efendim :) Hala Van'ın V'si, Malatya'nın M'si diye :)
Beni sesli olarak güldürdünüz. Gerçekten parodi olacak türden. Bağdat caddesine, Nışantaşı'na çıkın bir tane Türkçe isimli dükkan var mı? İnsanlar özentilikten köpeklerinin, kedilerinin adlarını bile yabancı isimlerden koyuyor. Onun için aslında bu hanımı çok da yadırgamamak gerek. Bu arada izleyiciniz oldum.
Fıkra gibi, Allah sabır versin size ne diyeyim :))
:))) yani insan wiskinin wsini bilmez mi. Pes sana valla :)))
Ay cook guldum Whisky nin V sine..bu arkadas hep bu sekildemi kod luyor acaba??:))
Ilhan Ucer, hoşgeldiniz :) Ben zaten sizin yemeklerinizi çok önceden beri takipteydim :)
Malesef ki durumumuz aynı dediğiniz gibi... Türkçe isim kalmadı, her kelime o kadar dilimize yerleşti ki...
Hülya Kutlubay, teşekkürler, ihtiyacım var sabıra :) Eşim de dedi Cem Yılmaz'a anlatsan, yarım saatlik konu çıkartır bu kadından diye :)
Şafak KaradenizKilimcigöldelioğlu, ilahiiii ben :) hep cahillik benimkisi :))
Dostbahcesindenlezzetler, hanımefendiyle ilk defa muhattap oldum, bakalım ileride yeniden konuşursak ne hikayeler çıkacak :)
Almanya da yasadigim icin bu durumlar ile cok karsilasiyorum. Türk gencleri sosyal medya da mesela k yerine q harfini v yerine w harfini kullaniyor. Ne gerek var diye düsünüyorum. Güzel Türkcemiz varken. Bir de yurt disindan gelip te konusurken Alman aksani ile konusan genclerimiz ile dalga gecerken, kendilerinin q,w,x harflerini kullanmasi beni cok güldürüyor.
W harfine Türce de duble v denilmiyor mu? Yoksa ben mi yanlis biliyorum? Sevgiler.
ahukader, hatta çift v deniyor ve çok da mantıklı... malesef ki dediğinden de anlıyorum ki dünyanın neresinde olursa olsun Türklerimizde böyle bir sıkıntı var gibi görünüyor...
Şaka gibi ya :)
Sabırdan başka bir şey diyemiyorum böyle kişiler karşısında :)
Ne Giysem, hepimize sabırlar dilerim :) Bu tip insanlarla farketmesek de her zaman aynı ortamlarda bulunup, çalışıp, muhattap oluyoruz...
Nerde yaşıyor bu kadın ya hahaha :DD İş arkadaşıma da okudum muhabbeti :)
viskinin w si mi olurmuş :D
Bloguma hoş geldiniz bu arada :D
dondurma delisi , bu kadrın İstanbul'da yaşıyor ve içimizden biri :)) Korku filmi gibi oldu :)
Hoşbuldum, geç buldum ama buldum, bayıldım :) Hele ki ekmek arası ekler, bitirdi beni :D
Görmek isterdim kadını, farklı yani bizim gibi sıradan Van'ın v si demiyor :):)
:)) Teşekkür ederim, ekmek arası ekler en favorilerimden ilerde eşime yaparım. kırmaz yer o da hahaha :DD
Bundan daha komiğini anlatayım. Bizim soyadımız 7 harfli. Hastanedeki görevliye telefonda -annemin dosyasını bulması için- kodluyorum. Anlatamadım.
En sonunda; ikişerli söylemeye başladım. Erzurum'un Er'i, Diyarbakırı'ın Di'si arkadan bir kahkaha patladı. Son hece üç harfli.
Bizim komiklerden birisi Giresun Gir'ini bir harfle mi değiştireceksin?
Telefonda zaten bunalmışım. Sinirden gülmeye başladım.
Yaaa, böyle.
bahce perim, ayyyy çooook acayipp, benim hikayem seninkinin yanında koca bir hiç kaldı :) Ülkemizdeki herkesin temel eğitimleri doğru ve yeterli alması gerekiyor :/ Aksi halde cahillik, nesilden nesile ilerliyor ve çocuklar da böyle yetişiyor...
Yorum Gönder