Instagram üzerinden paylaştığım fotoğraflarda kamerayı görenler en başından beri yorumda bulundular "Bebeğiniz nerede uyuyor ki kameraya ihtiyaç duyuyorsunuz?", "Neden?", "Ama anne yanında uyuması daha sağlıklı", "Siz kötü yapıyorsunuz" vs...
Bebeğinizle beraber hastaneden eve geldiniz, şimdi nerede uyuyacak? Çoğunluk grup ya anne tarafında yatağın yanına koyulmuş beşikte ya da anne baba ile birlikte aynı yatakta yatırıyorlar bebeklerini. Anne baba ile beraber aynı yatakta yatma konusunda çoğu aile rahat olmuyor. Hem yatakta üç kişi yatma fikri, hem de bebeğin psikolojik olarak ilerlemesi açısından çoğu aile tercih etmiyor. Bu nedenle asıl büyük çoğunluk, yatak yanında beşikte uyutuyor bebeklerini. Bu sayede anne gece uyanmaları sırasında bebeğe kolayca müdahale edebiliyor, emzirmek ya da biberonla beslemek için rahatça kucağına alabiliyor ve göz ucuyla istediği anda kontrol edebiliyor. Bu durum başlangıçta anneler için çok kolay geliyor, gerçekten de öyle; yataktan kalkmadan müdahale etmek oldukça rahat oluyor.
Bir de öyle ufak bir grup var ki, biz de bu gruba dahiliz, bebeklerini ilk günlerinden itibaren kendi odasında ve yatağında yatırıyorlar. Hamileliğim sırasında artık oda hazırlıklarına başladığımızda eşimle bu konuyu detaylıca konuştuk ve oğlumuzu nerede yatırmak istediğimizi, sebepleriyle beraber karşılıklı düşündük. Bize en uygun yöntemin bu olduğuna karar verdik. Oğlumuz ilk gününden itibaren tüm gündüz ve gece uykularını, en ufak kestirmelerini bile yatağında uyuyor.
Pek alışılmadık bir karar olduğu için bu konuyu detaylıca yazmak istedim ki bu konuda bir araştırmada ya da ne istediğine, hangi yöntemin kendisine daha uygun olduğuna karar vermemiş bir anne baba da bu sayfaya denk geldiğinde fikir alabilsin.
Bebeğimizi kendi odasında yatırmaya karar verme sebeplerimiz:
♥ Bebeğimizi yanımızda yatırmış olmamız durumunda 6 aydan sonra uygun gördüğümüz bir zamanda kendi odasına transfer etme işi bizi korkuttu. Çünkü bebek ilk günden itibaren odası bildiği yerden, yataktan kopartılıp da başka bir yerde yatmaya alıştırılıyor. Bu değişikliğin sorun yaratabileceğini düşündük. Ayrıca ilk odası anne babanın odası olduğu için de ileriki dönemlerde geri dönüşler, odayı ve yatağı sahiplenmeler daha çok olacaktır diye düşündük. Bu nedenle en başından itibaren kendi odasını benimsemesi ve oradan hiçbir şekilde kopartılmamasını tercih ettik ki endişe duymasın.
♥ Anne ve babanın da sakin zamana ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Yani bebeğinizi yatağına yatırıp, kapısını kapatıp, size ait olan ve sizin olan mekanınıza girmek çok iyi oluyor. Tabiki bebeğinizi unutacak değilsiniz ama o andan itibaren zaman ve mekan size ait oluyor. Sürekli gözünüz bebeğinize takılmıyor, kameranızı da uyku moduna alıyorsunuz, nefesini dinlemiyorsunuz, o zamanı kendinize ayırıyorsunuz.
♥ Bebeğin ufacık her kıpırtısında, mırıltısında müdahale etmeyip; odasını kamerayla izlemeye devam edip ihtiyacı olduğunda ya da ağlamaya başladığında müdahaleye gidebiliyorsunuz. Bu sayede bebeğinize kendini toparlaması için zaman tanımış, özgüven vermiş oluyorsunuz.
♥ İlk günden itibaren evdeki herkesin nasıl kendi yatağı varsa bebeğinizin de kendi yatağı oluyor ve onu da bir birey olarak kabul etmiş oluyorsunuz.
♥ Bir sürü para ve emek harcayarak, özene bezene hazırladığınız bebek odanızı ilk günden itibaren kullanıp tadını çıkartıyorsunuz ve her anlamda hakkını veriyorsunuz.
♥ Bebeğinizin oda ısısını, sizin isteğiniz ya da rahat ettiğiniz sıcaklıkta değil de ona uygun sıcaklıkta tutabiliyorsunuz. Misal bize sıcak geliyor ve serin hava istiyoruz ya da tam tersi. Bebeğinize ideal ısı sağlayabiliyorsunuz ama siz isterseniz odanızda camı açın, isterseniz de kaloriferi kökleyin, nasıl isterseniz.
♥ Bilhassa ilk üç ay saat başı ya da iki saatte bir uyandığı için her defasında yataktan kalkıp diğer odaya gitmek zor oluyor. "Hepi topu yataktan kalkıyorsun, yan odaya geçiyorsun, büyütme olayı" diyenler olabilir ama bir gece uykusunda 5-6 defa uyku sersemi kalkınca zor oluyor gerçekten. Bilhassa kışın ev de biraz serinceneyse, tıkır tıkır üşüyorsunuz...
♥ Özellikle ilk ay, bebeğinize henüz siz bile tam alışamamışken ve hareketlerini tanımamışken, endişelerle boğuşurken kapısını kapatıp başka odada uyutmak kolay değil gerçekten. Yani yanımda olsun, gözümü üzerinden ayırmayayım, istiyorsunuz. 9 Ay boyunca aynı bedende yaşadıktan sonra anne için zor olabiliyor bu ayrılık. Ayrıca sanki bebeğinizi orada yanlız bırakınca, o da yanlız hisseder gibi geliyor insana. Bu duygular hele de lohusalık hormonlarıyla birleşince laylaylay.
♥ Bebek telsizi yerine bebek izleme kamerası almanız daha uygun olacaktır. Çünkü bebeğinizi göremeyeceğiniz için sırf ses yeterli gelmeyecek, görüntüye de ihtiyaç duyacaksınızdır. Bu da demek oluyor ki bütçenize zarar... Bebek dinleme telsizi yerine bebek izleme kamerası almak demek, 5 kat daha fazla para ödemek demek...
♥ Biz bu yöntemden çok çok memnun kaldık, yine olsa yine bu şekilde tercih ederiz. Bilhassa benim akıl sağlığım ve bebeğime olan takıntımı biraz törpülediğini, frene bastığını hissediyorum.
♥ Şuan bebeğimiz 9 aylık oldu ve yatak/oda geçiş süreci yaşamadığımız için evin içerisinde en mutlu olduğu, hem oyun hem de uyku için en uygun bulduğu yer odası oluyor.
♥ En başından beri tüm uykularını odasında ve yatağında uyuttuğumuz için yere/mekana bağlı bir uyku rutni oluştu. Uykusu geldiğinde odasına gidiyorsa biliyor ki burası uyku yeri ve burada uyunacak. Bu sayede uykuya geçişi çok daha rahat oluyor, o da biz de konuya çok hakimiz.
♥ Evimizde kedilerimiz olduğu ve bebeğimizin uykusu sırasında onlarla aynı alanda bulundurmadığımız için odasının kapısını kapatıp rahatlıkla, güvenle odasında bırakabiliyoruz (kedilerle bebekleri ilk yılda aynı odada/yatakta uyutmamayı tavsiye ediyorlar. Olur ki kedi bebeğin yüzüne yatarsa kendini koruyamayabilir). E kedicikler de bizim yatakta yatıyorlar gece boyunca ve kapımızı kapatırsak da tüm kapıyı indirip moooouuwww diye uluyorlar... Bu anlamda bebeğimizin kapısını kapatıp güvenli bir şekilde yatağında bırakınca çok rahat ettik.