Paris gezimizin, Şanzelize olarak okunan ama Fransızcada Champs-Elysees olarak yazılmayı nasıl başardığını her defasında şaşkınlıkla sorguladığımız meşhur caddesinin yazısına geldi sıra. Ben bu yazımda eğer sizler için de uygunsa Champs-Elysees yerine kendisinden kısaca Şanzelize Caddesi olarak bahsedeceğim. Gerçekten, her defasında Champs-Elysees diye yazıp, içimden Şanzelize olarak okuyamayacağım, yok, olmayacak :)
Tarihi geçmişi sorgulanamaz şekilde dolu, Paris'in geçmişi boyunca pek çok önemli olaya evsahipliği yapmış, savaşlar görmüş geçirmiş, üzerinde sürekli değişiklikler yapılmış, dünyanın en meşhur caddesinden bahsediyoruz. Ancak ne gezerken, ne de döndükten sonra merak etmedim şu Şanzelize'nin tarihi neymiş diye... Şimdi bu yazıyı yazmadan önce internette biraz turladım ki hem size hem de kendime biraz bilgi katayım... Olmadı... Okurken bile çok sıkıldım... Bu nedenle size bugün tarihi bilgi veremeyeceğim, Google amcamıza sorarsanız binlerce kaynak çıkartıyor karşınıza, eminim o kaynaklarda benden çok daha güzel anlatmışlardır.
Ben size Şanzelize caddesinin bugünkü modern halini biraz anlatmak istiyorum. Şanzelize caddesi 70 metre genişliğinde, 1.9 kilometre uzunluğunda, dümdüz ve upuzun bir cadde. Gerçekten de nereden bakarsanız görebileceğiniz, Concorde meydanı ve Arc de Triomphe arasında yeralan Paris'in kalbi niteliğinde. Turistleri ve dünyayı ilgilendiren kısmı ise her markanın en büyük, en ünlü mağazalarına evsahipliği yapması, sıra sıra dizilmiş restoran ve kafeleriyle damaklara hitab etmesidir sanıyorum ki...
Her şeye muhalefet yapacağım, kulp takacağım ya... Buna da takmasam olmaz değil mi... Biz Şanzelize caddesini hiç beğenmedik desek :) Tamam, fikir olarak şahane, dünya çapında bir yer ama bize hitab etmedi... Caddede bulunan pekçok marka zaten ülkemizde ya da dünyanın her yerinde mevcut (tamam bu mağazalardaki ürün seçimleri farklı, kabul), restoranlar deseniz de öyle bulunmaz hint kumaşı tadında bir şey değil... Bir de yukarıda anlattıklarımı merak eden bizim gibi her turist de buraya akın etmiş, insan selinden yürüyemiyorsunuz malesef... Hatta bize çok inanılmaz geldi ama usul böyle demek ki, Louis Vuitton'un Şanzelize mağazasının girişinde kuyruk vardı! Bildiğiniz kuyruk! Dizmişler insanları kapıya, tek tek alıyorlar içeriye! İşte tam da bu nedenlerle, temsil ettiği hayat, müze sırası bekler niyetine aptal bir çantayı görmek ya da almak için kapısında kuyruk olmuş insanlar nedeniyle sevmedik biz Şanzelize'yi...
Usulen görevimizi yaptık, başından sonuna yürüdük, mağazalara baktık, birkaç yere girdik, eşimin isteği üzerine Mercedes'in mağazasını atlamadık ve sonunda oturup bir yerde kahvemizi de içtik... Tamamdır, yetti bize :)
Hiç sevdiğin bir şey olmadı mı Şanzelize'de derseniz, tabiki oldu... O da caddenin iyi yanında süzülen yemyeşil ağaçlar... Hem caddede yürürken gölgeniz oluyor, hem de öyle bir beton yığınının içerisinde insana can veriyor... Kesin bilgi yayalım, Kızlı Erkekli Kedili ailesi beton değil, ağaç seviyor :)
Bir de caddenin bir özelliği var ki Fransızların meşhur 14 Temmuz Bastille gününde her yanına tribünler kuruluyor ve askeri geçit töreni gerçekleştiriliyor. Bastille günü ne derseniz, Fransız milli bayramıymış ve Fransız devriminin başladığı günü temsilen her yıl 14 Temmuz'da büyük törenlerler kutlanırmış. Biz de Paris seyahatimizden 13 Temmuz'da döndüğümüz için kutlamalara malesef ki yetişemedik.
* Tüm Linkler Ayrı Pencerede Açılır *